31 Ağustos 2010 Salı

Köpek Tüyü Kist Yapar mı?

Bu soru köpek almayı düşünenlerin veya köpeği olup da bebek bekleyenlerin en çok aklına takılan şeylerden biridir. Zira toplumumuzda "hayvan tüyü kist yapar" veya "hamilelikte düşüğe sebep olur" gibi inanışlar mevcut. Bu düşünceler tamamen gerçek bir bilgi ve bilinç eksiği nedeniyle gelişmiştir ve maalesef pek çok hayvanın önce sahiplenilip, daha sonra sokağa bırakılmasına neden olmuştur.

Kedi veya köpeğin tüyü belli başlı bakım şartları yerine getirildiği müddetçe asla kist yapmaz. Onların tüylerinin, biz insanların saçlarından hiçbir farkı yoktur. Herhangi bir nedenle tüy yutulursa değişmeden bağırsaklar aracılığıyla atılır. Tüy boyutundaki yabancı bir cismin mide tarafından kan damarları aracılığıyla emilmesi imkansızdır. Solunum yoluna girdiğinde ise hapşırık, kaşıntı gibi etkilerle dışarı atılır. 


Kiste neden olabilen şey tüy değil, bir tür iç parazittir (echinococus) ve iç parazit tedavisi düzenli olarak ve zamanında yapılan hayvanlarda bulunmaz. Aslında, korktuğumuz ve sağlığımızı tehdit ettiğini sandığımız kedi veya köpeğimizin, bizden çok daha sağlıklı ve çok daha kontrollü olduğunu da unutmamak gerekir; zira biz insanlar bu şekilde bir tedavi olmadığımız için parazit bulundurma ihtimalimiz daha fazladır. Özellikle de yedikleri besinlerin hijyenine dikkat etmeyen kişilerde bu ihtimal daha da yüksektir denebilir. 

Köpek Almak İsteyen Çocuğun Hikayesi: Anlayabilmek Nedir?

Anlayabilmek
"Satılık Köpek Yavruları" ilanının hemen altında küçük bir çocuğun başı gözüktü ve çocuk dükkan sahibine sordu :
- "Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?"

Dükkan sahibi :
- "30 dolarla 50 dolar arasında değişiyor fiyatları" dedi.

- "Benim 2 dolar 37 sentim var" dedi çocuk.
"Bir bakabilir miyim yavrulara"

Dükkan sahibi gülümsedikten sonra bir ıslık çaldı ve köpek
kulübesinden beş tane yumak halinde yavru çıktı. Yavrulardan biri
arkadan geliyordu. Küçük çocuk yürümekte zorluk çeken sakat yavruyu
işaret edip sordu:
- "Bunun nesi var?"

Dükkan sahibi onun kalça çıkığı olduğunu ve hep sakat kalacağını açıkladı. 

Küçük çocuk heyecanlanmıştı.
- "Ben bu yavruyu satın almak istiyorum. 


Dükkan sahibi:
- "Hayır o yavruyu satın alman gerekmiyor. Eğer gerçekten istiyorsan o yavruyu sana bedava veririm"

Küçük çocuk birden sinirlendi. Dükkan sahibinin gözlerinin içine dik dik bakarak:
- "Onu bana vermenizi istemiyorum. O da diğer yavrular kadar
değerli ve ben fiyatını tam olarak ödeyeceğim. Aslında şimdi size 2
dolar 37 cent vereceğim ve geri kalanını ayda 50 cent ödeyerek
tamamlayacağım."

Dükkan sahibi çocuğu ikna etmeye çalıştı:
- "Bu köpeği gerçekten satın almak istediğini sanmıyorum. Bu
yavru hiçbir zaman diğer yavrular gibi koşup, zıplayamayacak ve seninle
oynayamayacak."

Bunun üzerine küçük çocuk eğildi, pantolonunu sıvadı ve büyük bir
metal parçasıyla desteklediği sakat bacağını dükkan sahibine gösterip,
tatlı bir sesle:
- "Ben de çok iyi koşamıyorum ve bu yavrunun kendisini çok iyi anlayacak bir sahibe gereksinimi var" dedi.

Haftasonundan Kareler

Jessie'min haftasonu hallerinden 3 kare. Kocaman oldu sıpam, güzel oğlum..

30 Ağustos 2010 Pazartesi

CESAR MILLAN'dan: Köpeğinizi Çılgına Çeviren 5 Şey


Cesar Millan'In bir makalesini Türkçe'ye çevirdim. Buyrun köpeklerinize fısıldayın efendim..:)


Köpeğinizi Çılgına Çeviren 5 Şey
Köpeğiniz konuşabilseydi size eler derdi hiç merak ediyor musunuz? Kocaman, sıcacık, kahverengi gözleryle size ağlamaklı bir halde baktığında acaba aklından neler geçiyor?
Biz, köpek sahipleri olarak köpeğimizi şaşkınlık içerisinde bırakacak birçokşey yaparız. Ve işte köpeğimizle ilişkimizi sarsacak en kötü 5 alışkanlığımız;

1) Benim bir çocuk olduğumu düşünüyorsun, ama ben bir köpeğim!

O bir köpek ve tüm köpekler gibi koşmak, bazı şeyleri takip etmek ve iz sürmek için burnunu kullanmayı seviyor. Tüm bunlara disiplinli bir şekilde olmak kaydıyla izinvermelisiniz. Ancak en önemli kuralı unutmayın; disiplin kapsamında egzersiz ve sonra sevgi.

2) Bana bir iş ver, sıkıldım!
Pekçok insan köpeklerinin kötü bir alışkanlık edindiğinden şikayet etmektedir; halıyı kemirmek, evin içerisinde daireler çizerek koşmak, saldırganlık sergilemek, vs.. Esasen sebep çoğu zaman nettir: Köpeğiniz sıkkın ve birşeyler yapmak istiyor. Zira köpekler acıktıklarında doyurulup, her istedikleri yapılsın diye doğmamışlardır. Yiyeceklerini kazanmak için onu haketmeleri gerektiğini düşünürler. Yürüyüşe çıktığınızda ona taşıması için birşeyler verin, ya da evde getir götür işlerini ona yaptırın; ne kadar mutlu olduğuna inanamayacaksınız.

3) Liderim mi yoksa oyun arkadaşım mısın?

Köpeğiniz ailenizeilk katıldığı andan itibaren onun lideri olmanız çok önemlidir. Oysa bir gün eve gelirsiniz, köpeğiniz heyecanlı bir şekilde oyun istemektedir ve sonrasında hatırladığınız köpeğinizle birlikte arka bahçede top peşinde koştuğunuzdur. Ancak oyunun yalnızca sakin ve uslu olduğu zamanlarda olabileceğinin sinyallerini ona vermelisiniz. Böylece oyun için etrafınızda dönüp durmayı da bırakacaktır.


4) Garip şeyler söyleme! Çince ya da İspanyolcayı bile anlarım!
Köpeğiniz için söylediğiniz kelimelerin ötesinde vücut diliniz ve ona yansıttığınız elektriğiniz önemlidir. Hangi kelimeleri kullandığınız pek az önemlidir, zira sizin ona yaydığınız enerjiyi hissedebilirler. İşte bu yüzden köpeğinize yalan söylemeniz, onu klandırmaya çalışmanız bir işe yaramaz. Onunla konuşurken kelimelerin ötesinde vücut dilinizle, aklınızla, içinizde hissederek ve kalbinizle konuşmalısınız ki sözünüzü dinlesin.

5) Sakin ol! Beni sinirlendiriyorsun!

Köpeğimiz bizim enerjimizle beslenir. Başkalarına olan sinirinizi, stresinizi bilmez ve anlamazlar. Bu yüzden ona karşı her zaman aynı şekilde sakin ve pozitif bir enerji yaymalısınız. Siz sinirli olursanız, o da sinirli olacaktır ve bir yerden sonra bu asabiyet kavga ve saldırganlık olarak ortaya çıkacaktır. 


Köpeğinizi dikkatli bir şekilde dinlerseniz onu tatmin etmenin o kadar da zor olmadığını göreceksiniz. Çünkü onlar basit şeyler isterler ve kolayca mutlu edilebilirler. Bu da aslında beraber mutlu olmanız anlamına gelecektir.

Köpeğinize Ölü Taklidi Yapmayı (Öl Komutu) Nasıl Öğretebilirsiniz?

Sayfamızın takipçilerinden Dilara'nın ricası üzerine öl komutunu nasıl öğretebileceğimizi paylaşıyorum. 
Aşağıda Jessie'nin resmi..:)

Ölü Taklidi Yapma (Öl Komutu, Beng beng): 
Köpeğiniz ölü taklidi yaparken sırtüstü yuvarlanır ve bacaklarını havaya diker. 

Nasıl Öğretilir?
  1. Bu numarayı köpeğiniz bir miktar egzersiz yaptıkten ve dinlenmeye hazırken öğretin. Öncelikle köpeğinizi yat komutu ile yatar komuta getirin.
  2. Başının yan tarafına bir ödül maması tutun ve mamayı kürek kemiğine doğru taşıyın. Bu sırada köpeğiniz mamayı takip edeceği için yana yuvarlanacaktır.
  3. Vücudunun orta kısmını yönlendirerek onu sırtüstü çevirmeye devam edin. Tam sırtüstü konuma gelince onu övün, aferin deyin ve ödüllendirin. 
  4. Köpeğiniz gelişme kaydettikçe onu yalnızca yemle yönlendirerek dokunmaksızın pozisyon almasını sağlayın.
  5. Bu numarayı "Beng beng" komutuyla ve el işaretiyle yapmasını sağlayana kadar alıştırma yapın. 
  6. Köpeğiniz "tamam" ya da "iyileş" komutuna dek bu pozisyonu korumalıdır.
Dikkat!!!
Köpeğiniz sırtüstü durmak yerine tamamıyla yuvarlanıp takla atmaya çalışırsa elinizi göğsüne koyarak onu durdurun ve ardından elinizi yavaşça çekin ki pozisyonunu kendi başına korusun. 

Kolay gelsin efendim..:)

Köpeklerle İlgili Kitap Önerisi

Jessie'yle ilk günlerimizde aldığım ilk kitabı sizlere de önermek istiyorum. İçerisinde köpek bakımı, davranışları, psikolojisi ve eğitimi ile ilgili pekçok faydalı bilgi bulunuyor. Alıp zaman zaman göz atmak için ideal bir başvuru kaynağı olduğunu söyleyebilirim. 

Her Yönüyle Köpek Eğitimi
Gerilyn J.Bielakiewicz

Arka Kapak: 

En sadık dostunuz, köpeğinizin eğitimi için püf
noktaları ve ipuçları...
Köpeği olan herkesin bildiği gibi, bir köpeğin eğitimi
için oldukça uzun bir süre ve emek gereklidir. Bir de
köpeğinizin çeşitli oyunlar ve numaralar öğrenmesini
istiyorsanız, daha çok çaba harcamanız gerekir. Her
yönüyle Köpek Eğitimi kitabında, Canine Üniversitesi
kurucularından ve köpek eğitimi uzmanı Gerilyn J.
Bielakiewicz, köpeğinizin kazanabileceği tüm becereleri
ona nasıl öğreteceğinizi açıklıyor.

Her Yönüyle Köpek Eğitimi kitabı ile hem köpeğiniz hem
de siz, öğrenirken eğleneceksiniz.

Yazar:Gerilyn J.Bielakiewicz
Çevirmen:Fikret Topallı
Sayfa Sayısı: 282
Baskı Yılı: 2005
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadaş Yayıncılık


İndirimli satın alabileceğiniz  D&R web sitesi adresi:

Köpeğiniz ve Rüzgarlı Havalar

Jessie dünden beri biraz haylaz ve sürekli olarak koklanarak iz sürme çabası içerisinde. Hatta bu sabah sözümü dinlemeyip sürekli başka şeylerin peşinden gitme çabasından ötürü onun için planlamış olduğum uzun yürüyüşü kısa kestim.

Oysa ki dün akşama kadarki son günlerde gayet akıllı uslu ve söz dinler hallerdeydi. Çağırınca geliyor, gözümün içine bakıyordu ve birkaç kere Taksim'e kadar tasmasız bir şekilde dibimden ayrılmadan gidip gelmişti. Başka köpek ve kedilere de hiç tepki vermemişti.

Dün akşamki sürekli koklanır ve aranır halleri bu sabah da devam edince bunun nedeninin rüzgarlı hava olabileceğini düşündüm. Zira rüzgarın esmesi ve esiş yönü köpekler üzerinde büyük etkiye sahip. Bu durum çok fazla olduğunda av köpekleri ve arama kurtarma köpekleri için de zaman zaman etkili olabiliyor; zira çok fazla koku dağılımı olduğu için köpeğiniz asıl odaklanması gereken şeye yönelmekte güçlük çekebiliyor.

Rüzgarın köpekler üzerindeki etkisiyle ilgili kısa bir bilgi:

Köpeğin koku almasını etkileyen önemli etmenlerden bazıları çevre ve iklimdir. Kokuyu hani şu sivrisineklere sıktığımız aerosol gibi düşünün; onun gözle görülemeyen halini. Bunlar havada serbest olarak geziniyor ve bunların havadaki durumunu da nem ve rüzgar belirliyor. Çok rüzgarlı günlerde bu koku zerrecikleri çok hızlı hareket edeceği ve kokuyu alıp götüreceği için koku almayı olumsuz yönde etkileyebiliyor. İstisnai durumları göz ardı edersek, bir çok deneyimli avcı serin, nemli ve aşırı rüzgarlı olmayan sakin günlerin koku almak için ideal günler olduğunu belirtmektedir.

29 Ağustos 2010 Pazar

Yavru Köpek mi Yoksa Yetişkin mi?

Yavru köpek mi yetişkin mi almak konusunda karar vermek çok da kolay değildir. İkisinin de kendine göre avantajlı olduğu durumlar vardır. 

Yavru köpek almanın avantajları:
  1. Yavrular sizden kolayca etkilenir ve tarafınızdan denetlenebilirler.
  2. Yavru köpek ailenizin yaşam biçimine uymaya daha hazırdır, alışmış olduğu bir düzen yoktur.
  3. Köpeğinizi sekiz haftalık civarı alıp kendi özel çevrenizde büyütürseniz daha az davranış sorunu olucaktır.
Yetişkin köpek almanın avantajları: 
  1. Yetişkin köpeklerin çoğunun ev terbiyesi vardır 
  2. Daha önceden itaati öğrenmiş olabilir.
  3. Satın alma, eğitim, kısırlaştırma masrafları karşılanmış olabilir.
  4. Unutulmamalıdır ki şans verildiğinde neredeyse tüm yetişkin köpekler sizinle yeni güçlü bağ kurma yeteneğine sahiptir.

Yerden ve Başkasından Yemek Yeme Sorunu

Jessie'nin en büyük sorunu yerden ve başkasından yemek yemesi. Bu sorunu bir türlü aşamıyorum. Bugün yine yolda ne varsa atladıi, beni deli etti.:( En büyük korkum bir şekilde zehirli bir şey bulup yemesi ki gayet olası bir şey. Zira bu aralar Maçka Parkı'nda çok fazla köpek sevmeyen insan var ve köpek sahipleri olarak bizlere sorun çıkarabiliyorlar. Bazen bu sorunlar tartışma boyutuna varıyor malesef ve insanların gözündeki o öfke ve nefreti çok net görebiliyorum. Bu insanların rahatlıkla zehir bırakabileceğini düşünüyorum, belki delice bir düşünce ama olmuyor değil. Her sene bu şekilde hadiseler yaşanıyor Maçka'da ve daha bu sene bir Golden zehirlenerek öldü. 

Eskiden yaptığım hatalardan biri Jessie'ye bekle komutu verdikten sonra yere ya da patisine mama koyup tamam diyerek aynı mamayı yedirmekti. Artık bunun yapmıyorum; zira yerdekini yiyor olması yer ve yemek olayını özdeşleştirmesine neden oluyormuş. 

Bu konu beni öylesine sıkıyor ki anlatamam. Sürekli yerlerde koklanıp durması ve aranmasına delioluyorum. Gören de aç sanır ama deli gibi yemek de yiyor, üstelik onun yediği yemekleri yiyen köpek azdır. Barf ile besleniyor ve sürekli farklı bir şeyler vermeye çok gayret ediyorum; Barf'ın tüm besinlerini en iyi şekilde alıyor. Ancak gözü bir türlü doymuyor. 

Daha önce acı sprey alıp yere döşedim ve sonra bilerek onu oralardan geçirdim; ama acı spreye rağmen afiyetle yedi. Yine de pes etmeyeceğim, bu konudaki araştırma ve çalışmalarım son hızıyla devam edecek, gelişmeleri yazarım. Tavsiyelere de sonuna kadar açığım..:)

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Köpeğinizle İlk Dışarı Çıkışlarınız İçin Öneriler

Sevgili arkadaşımız Burcu ve tatlı köpüşü Bueno Sumo yeni yeni dışarı çıkmaya başlıyorlar. Burcu Jessie ve benim ilk dışarı çıkışlarımızı sormuş, buyrunuz efendim..:)

İlk anı öyle iyi hatırlıyorum ki, Jessie nereye gireceğini şaşırmış bir şekilde delicesine korkmuştu. Arabalar, insanlar, mağazalar, kocaman kocaman binalar..:) Bir de biz direk Nişantaşı gibi bir yerde çıktık, düşünün kaosu..:) Ben onun öyle korkmasından çok endişe duymuştum, şansımıza o an yolda bir kadın gördüm çıkışımızın henüz ikinci dakikasında. Onun da köpekleri varmış hep, Jessie'yi alıp güzelce bir sevmişti ve bana bir-iki öneri vermişti. Allah kendisinden razı olsun diyorum, ikinci dakikada onunla karşılaşıp tavsiye almak beni çok rahatlatmıştı. Bu çıkışımızda amacımız karşıya veterinere geçmekti aslında ve taksiye binecektik. 5-10 dakika yürüyüp bindik, sonrasında veterinerin bahçesinde rahat rahat oynadı, dışarı biraz daha alıştı. Ancak direk dışarı çıkışlarında bir süre etraftan korktu, ilk 10-15 dakika kadar devam eden bir korkaklıktı bu ve sonra hemen alışıyordu. 

Ben onu seven insanlara her zaman izin verdim ve Jessie şu an her türlü canlıya çok düşkün, insanlara hep kendini sevdiriyor. Şimdiki aklım olsa bu kadar aşırı sosyalliğe izin vermezdim; çok sosyal olması güzel olmakla birlikte size odaklanmasını azalıyor. 

Kısaca toparlamak gerekirse köpeğin ilk dışarı çıkışlarında aşağıdakilere dikkat etmenin faydası olacağını düşünüyorum; 
  1. Başka köpek gördüğünüzde kesinlikle kaçmayın, koklaşmasına izin verin; ama fazla zaman kaybetmeden yürüyün
  2. İlk çıkışların az kalabalık yerlerde olmasına dikkat edin, park gibi müsait yerlerde dışarı alışmasını sağlayın
  3. Korkup tedirgin olduğunda çok fazla kucağınıza almamaya çalışın, rutin olay ve ortamlara alışmasını sağlayın
  4. Köpeğinizi herkese sevdirmeyin, aşırı sosyal olması size olan odağını azaltabilir
  5. Tepkilerinizi kontrol edin, köpeğinizi korkutabileceğini düşündüğünüz etkenler gördüğünüzde heyecanlanıp onu da etkilemeyin
Herkese köpeğiyle iyi ve keyifli gezintiler..:)

27 Ağustos 2010 Cuma

Mutsuzluk, Kıskançlık ve Can Sıkıntısı Köpek Düşmanlığına Dönüşünce

Bazı insanları anlamakta güçlük çekiyorum gerçekten. Anlamak istiyor muyum diye sorarsanız yanıtım HAYIR olur; ama bir şekilde bana bulaşınca ister istemez muhatap olmak zorunda kalabiliyorum malesef.

Jessie ile beni Nişantaşı esnafı ve halkı tanır, kimseyle sorunumuz yoktur ve hatta tersine herkes bize sempati besler diyebilirim. Ancak bazen dağdan gelip bağdakini huzurundan etme durumları olabiliyor. Nitekim bugün bu tip 2 olay yaşadık. Bir tanesi Maçka Parkı'nda yaşadığımız hakikaten tatsız bir durum. Hergün parkta gittiğimiz yerde güneşlenmekte olan bir bayanın polis çağırmasına kadar uzayan, trajikomik denebilecek bir hikaye. 2 metre ardından geçen 2 köpekten rahatsız olarak "köpeklerinize sahip çıkın" diye bağırmasıyla başlayan olay, kadının " köpeklerini üzerime salıyorlar, saldırıya uğradım; üstelik köpek sahipleri beni tehdit ediyor" diye polisi aramasına kadar uzadı. Çok korkup tir tir titrediğini iddia ediyordu, ama polisler geldiğinde konuşurken etrafında 15 köpekle gayet sakin bir şekilde durabiliyordu. Enteresan karakter, enteresan polisler, yaşarken huzur bozucu ama ileride anlatmak için yine enteresan bir hikaye oldu.


Eve gelirken ise Jessie yanımda yürüyor, önümdeki kadından 2 metre uzak. Ben yine de dibimde yürüsün diye her zamanki gibi "yanımda, yavaş" komutları ile yürüyorum. Kadın beni duyup ardına döndü ve "n'apıyosun, köpeği dibime sokmuşsun, yürüyecek başka yer bulamadın mı, saygısız" gibi bir sürü rahatsız sözü ardı ardına sıraladı. Ama bugün o kadar huzurluydum ki huzurumu hiçbir şey kaçıramazdı. Bu yüzden "köpeğim isteseniz de dibinize girmez, çünkü o sevgi ve huzura aşıktır" demedim..:) Sadece güldüm ve "ne kadar üzücü" dedim. Kadının yüzündeki o mutsuz ifade iyice dondu ve öylece bakakaldı. Olay çıkarmak istediği için fazlasını bekliyordu; oysa ki onu tatmin etmek öylesine gereksizdi ve Jessie kimseye aldırmadan o kadar bana odaklı yürüyordu ki onunla zaman kaybedemezdim.

Yüzlerinden asabiyet ve mutsuzluk okunan bu insanların bu sataşmaları neden dersiniz? Acaba karşılıksız sevgiyle bize bakan köpeklerimizin varlığı, yüzümüzdeki huzur ve dinginlik, Cuma akşamını sakin bir şekilde köpeğimizle geçirmenin verdiği mutluluk ifadesi olabilir mi?

Köpeklerde Aşırı Tüy Dökülmesinin Altında Yatan Hastalıklar

Köpekler genel olarak senede 2 kez mevsim değişikliklerinden ötürü tüy dökerler. Bunun dışında ise sürekli ve fazla miktarda tüy dökülmesi normal değildir. Köpeğiniz aşırı miktarda tüy döküyorsa bunun altında başka nedenler olabileceğini düşünerek onu gözlemlemenizi öneririm. Tüy dökülmesine neden olan bazı sebepleri de aşağıda görebilirsiniz.

Tüy Dökümüne Neden Olabilecek Hastalıklar
1-Şeker hastalığı:
Köpekler doğuştan şeker hastası kabul edilmekte ve fazla miktarda şeker tüylerini de dökmektedir. Bu yüzden köpeğinizi şekerli gıdalardan uzak tutunuz.

2-Dış parazitler:
Uyuz, bit, pire vb. dış parazitler tüy dökülmesine sebep olabilir. Burada en önemli belirti kaşıntıdır.

3-Mantar:
Köpeğiniz mantar olmuşsa tüy dökülmesi ve kaşıntı mantarda olduğu gibi en belirgin belirtilerdir.

4-Egzama:
Egzama tüy dökümüne neden olur ve altında birçok neden yatabilir. Teşhis ve önlem için veteriner hekiminize danışmanız gerekir.



5-Stres:
Köpeğin uzun süre kapalı ortamda kalması, tek yönlü besleme, mevsimsel değişiklikler ve kısa süreli açlık durumu tüy dökülmesine neden olabilir.

Köpeğinizi Kısırlaştırmamak İçin Bahaneler ve Asıl Gerçekler

Kısırlaştırılan hayvanlar kilo alıyor
Hayvanların kilo alma sebebi kısırlaştırılmaları değil sizin doğru bir beslenme programı uygulamamanızdır. Doğru miktarlarda beslenen, günlük egzersizini yapan kısırlaştırılmış hayvanlar kilo almazlar. Günlük mama miktarını belirlemede sorun yaşıyorsanız veteriner hekiminizden yardım istemekten çekinmeyin.

Ameliyat masraflarını ödemek istemiyorum
Kısırlaştırma ameliyatı bütçenize bir yük getirebilir; fakat kısırlaşan hayvanlar ilerde başlarına gelebilecek birtakım hastalıklardan kurtulmuş olurlar (rahim-yumurtalık-testis kanserleri, enfeksiyonları & ayrıca erken yaşta kısırlaşan dişilerde meme tümörü; erkeklerde prostat kanseri görülme ihtimali kısırlaşmamış hayvanlara göre çok düşüktür). Ayrıca bir dişinin gebelik süresindeki sağlık kontrolleri, doğum masrafları, yavruların ihtiyaçlarının maliyeti bir kısırlaştırma ameliyatından kat be kat fazladır.
 

Doğum yapmak sağlık açısından faydalıdır
Bu bilimsel bir söylem değildir. Doğum ve yavruların bakımı anne köpeği yoran, hırpalayan bir süreçtir.
 

Bari bir kez çiftleşsin
Özellikle erkek köpek sahiplerinden duyduğumuz bir cümledir bu… erkek köpeğin bir kez çiftleşmesinin hiçbir anlamı yoktur çünkü çiftleşmenin ertesi günü erkek köpek yine bir dişi köpek arıyor olacaktır. Hayvanlarda çiftleşme sadece soyun devamını sağlamaya yönelik içgüdüsel bir davranıştır, duygu içermez.
 

Köpeğim çok tatlı, karakteri değişsin istemiyorum
Hiçbir hayvanın kısırlaştırma ameliyatından sonra karakteri değişmez. Sadece çiftleşmek isteği yüzünden gösterdiği agresyon azalır. Erkek köpeklerin dişi bulmak için evden kaçmaları son bulur.
 

İleride tıpkı kendisi gibi bir yavru istiyorum
Maalesef köpeğinizin / kedinizin yavrularının kendine benzemesinin hiçbir garantisi yoktur.
 

Ameliyattan sonra bana küsebilir
Hiçbir köpek/kedi geçirdiği ameliyattan sonra çok sevdiği sahibine küsmez. Sadece birkaç gün sıkıntısı olacağı için bu süreçte biraz keyifsizdir. Bir hafta sonra normal günlük hayatlarına dönerler ve sahipleriyle hiçbir sorun yaşamazlar.
 

Kısırlaşan hayvanlar hareketsizleşiyor
Bu kesinlikle doğru değildir. Sadece kısırlaşan hayvanlar hormonal değişimlere bağlı olarak daha az agresif, daha sevecen olurlar. Oyun oynamalarında, günlük aktivitelerinde hiçbir azalma olmaz.
 

Anneliği bir kez tatmalı
Kedi ve köpeklerde annelik kavramı insanlardaki gibi değildir. Anne köpek yavrularına belli bir aya gelene kadar bakar; daha sonra ebeveyn ilişkisi biter (Anne veya baba köpek ileride kendi yavrularıyla çiftleşebilir).

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Köpeğiniz Egzersiz ve Az Mamaya Rağmen Kilo Veremiyor mu?

 
Daha önce BURADA detaylı olarak yazmış olduğumuz gibi Köpeklerin en az %25 ila 40'ı obez sınıfına giriyor. Bununla birlikte düzenli egzersiz yapmaya ve mama miktarının kısılmasına rağmen zayıflama sorunu yaşayan köpekler bulunuyor. Bunun altında yatan bir takım sebepler olabilir. Yabancı bir makaleden çevirdiğim aşağıdaki yazıda bu nedenlerin bir kısmına değmeye çalıştım;

Kısırlaştırma:
Kısırlaştırma köpek metabolizmasını yavaşlatır. Ancak köpeklerin yalnızca kısırlaşma operasyonu nedeniyle farkedilir oranda kilo aldığı ve veremediği durumlar çok nadirdir. Genel olarak sorun beslenme ve egzersiz programının kısırlaştırma sonrası köpeğin yaşı ve kondisyonuna göre düzenlenmemesidir. Aktif bir köpek yavrusuna verilen yemek miktarı onu zayıflatabilirken aynı miktar kısır ve orta yaşlı bir köpekte kilo sorunları oluşturabilir.  

Hormonal bozukluklar:

Çeşitli tiroit problemleri insanlarda olduğu gibi köpeklerde de kilo sorunu neden olabilir. Ya da köpek böbreküstü bezleri çok fazla bir hormon kortizol üretiyor olabilir. Bu hormon Cushing olarak bilinen bir hastalığa yol açabilmektedir. Cushing hastalığı olan köpekler easen kilo almazlar, fakat yağlar özellikle karın bölgesinde toplanarak göbekli ve fit olmayan bir görünüm oluşturur.
 

Yavaş Metabolizma: 
Metabolizma yavaşlaması hepimiz için olduğu gibi köpekler için de orta yaşa gelince kilo sorunları oluşturmaya başlar. Araştırmalar köpekler için orta yaşın 5 ila 6 yaş arasında başladığını göstermektedir. Bu yaşa geldiğinde köpeğiniz halihazırda kilolu bir köpekse sorun daha da ciddileşebilir. Bu yüzden 5-6 yaştan önce önlem alınması büyük önem taşımaktadır.  

Köpeğin Irkı: 

Köpek ırklarından bazıları kilo almaya daha yatkındır. Köpeğiniz kırma ya da safkan Beagle, Cocker Spaniel, Collie, Sheltie, Basset Hound, Dachshund, Lab veya Labrador/Golden Retriever ise kilo riski olan gruba girmektedir. 

24 Ağustos 2010 Salı

Cesar Millan'dan Köpeğinizi Sakinleştirmek İçin Öneriler!

Aşağıdaki yazıyı Cesar Millan'ın web sayfasında gördüm ve çok beğendim. Türkçe'ye çevirerek sizlerle paylaşıyorum. 

Köpek psikolojisi hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursanız köpeğiniz size o denli bağlı olur ve size daha iyi eşlik eder. 
  • Köpekler insan değildir. İlgi ve sevginizin öncesinde bir lidere, egzersize ve doğru yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Onlara yalnızca sevgi vermek hayatlarında bir denge yaratmaz. Bu yüzden onun lideri olun ve onu yönlendirin. 
  • Köpeği sakinleştirmek onu ıslah etmek demek değildir. Köpek sahibinin ne istediğini (ne hissettiğinin ötesinde) köpeğine anlatabilmesi gerekir. Köpekler insanların korku, şüphe veya endişe duygularını alırlar. İzin verirseniz dominant olarak bu duyguları kullanmaya çalışırlar. 
  • Özellikle günlük yürüyüşleriniz esnasında tereddütsüz liderliği pratik etmeye çalışın. Kendi içinizdeki enerji köpeğinize yansıyacaktır.  
  • Köpeğinize günlük egzersizi için aynı saatte olmasına özen göstererek en az 45 dakika ayırın. Köpeğin düzenli bir şekilde çıkacağını bilmesi ona olumlu bir enerji verecektir. 
  • Köpeğinizden çocuğunuzdan beklediğinizden daha fazlasını beklemeyin. Onların da disipline istiyacı vardır. Kurallar, sınırlar ve limitler en az sevgi kadar önemlidir.
  • Köpeğinizin korkuları ya da dengesiz zihin dalgalanmalarını beslemeyin. Böyle anlarda başarılı bir senaryo düşünün ve köpeğinizin onu yapacağına inanın
  • Köpeğinizin enerji kaynağı sizsiniz; onun doğru örneği ve rol modeli olmaya gayret edin. 
  • Köpeğinizin zihnini zorlayın; köpekler hayatlarında ne yapacaklarını bilmek isterler. Bırakın köpeğiniz sizin ilginiz için gayret etsin. Sakin ve boyun eğer durumlarındayken ona gösterdiğiniz sevgi bu niteliklerini tutarlı bir şekilde devam ettirmesini sağlar.
  • Unutmamak gerekir ki köpeklerin de eğitimler ve çalışmalar sonrasında dinlenmeye ihtiyacı vardır. Zor anlarda onunla birlikte sonuna kadar mücadele edin, ancak sabırsız ve hırçın davranışlar sonrasında dinlenmesine izin verin .
Köpeklerimizin davranışları aslında bizim ne kadar öğrenebildiğimizi gösterir. Son olarak onların anı yaşadıklarını unutmayın!

Köpeğinizi KIF'a Kayıt Ettirmek İçin Gerekenler

Az önce KIF'ı aradım ve KIF'a kayıt için nelerin gerektiğini sordum. Zira BURADA bahsettiğim Eylül ayında İstanbul'da yapılacak olan Uluslararası Irk Standartları yarışması'na katılım için KIF'ta kaydınız olması şart.

Öncelikle hem KIF, hem de yarışma kaydının yarışmanın olduğu gün orada da yapılabildiğini, fakat uzun sürdüğünü ve kalabalıktan dolayı rahat olmayabileceğini öğrendim. Bu yüzden tüm kayıt işlemlerini erkenden halletmekte fayda var gibi görünüyor.

1- KIF Kayıt için aşağıdaki bilgilerin merkezofis@kif.gen.tr adresine mail atılması gerekiyor.
  • Köpek ismi
  • Doğum tarihi
  • Rengi
  • Cinsiyeti
  • Irkı
  • Köpek sahibinin adı, soyadı, telefon ve adres bilgileri
2- Ek olarak kayıt ücreti olan 95TL'nin KIF'ın aşağıdaki hesap numarasına yatırılması gerekli. Bu iki işlemi aynı anda yapabileceğimizin ve kayıt için herhangi bir sorun çıkmayacağının teyidini telefonla aldım. 
İş Bankası Emirgan Şubesi
Şube Kodu: 1141
Hesap Numarası: 244027 

3- Tüm bu işlemler hallolduktan sonra yarışma için başvuruda bulunmak istiyorsanız KIF'ın internet adresinde bulunan Irk Standartları yarışma formunu doldurarak kendilerine mail ya da fax ile iletmeniz gerekiyor. 
Yarışmaya katılmayı düşünenlerle 18-19 Eylül'de görüşmek üzere..:)

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Ağva'da Köpek Alan Oteller

Köpeğinizle birlikte İstanbul yakınlarında tatilinizi geçirebileceğiniz bir yer arıyorsanız Ağva'yı alternatifler arasında bulundurun derim. Ben Jessie ile birlikte bu otellerde kalmadım, bu yüzden verebileceğim bilgi duyduğum iyi yorumlarla sınırlı. Gitmeden önce köpeklerin hangi şartlarda kabul edildiğini sorup ona göre karar vermek faydalı olacaktır.  
  • Ağva'da köpek alan otellerin bilgileri;
    • Piccolo Monda Hotel: 
http://www.piccolomondohotel.com/
    • Tree Tops Park Otel 
http://www.treetopsparkhotel.com
    • Woody Ville Otel 
www.woody-ville.net, 
http://www.neredekal.com/woody-ville/

Uluslararası İstanbul Irk Standartları/Güzellik Yarışması

Köpek Irkları ve Bilimleri Federasyonu (KIF) tarafından düzenlenen Birinci Uluslararası İstanbul Irk Standartları/Güzellik Yarışması 18-19 Eylül'de İstanbul'da yapılacaktır. Yarışma ile ilgili bilgileri KIF'in sitesinden de erişebilirsiniz.

Sitede başvuru için bir form bulunuyor. Bu formu doldurup, yarışma ücretini de ödeyerek başvuruda bulunabiliyorsunuz. Ben henüz başvuru yapmadım ancak bu hafta içerisinde yapacağım. Başvuruyu tamamladıktan sonra dikkat edilmesi gereken hususlar varsa onları da yine paylaşıyor olacağım.

2011 Giller Takvimleri 25 Ağustos'ta Çıkıyor


Daha önce BU GÖNDERİ'de bahsettiğim gibi Jessie 3 resmiyle 2011 Giller Köpek takvim ve ajandalarında olacak. Bir resmini eksik koymuşum, onu da bu yazıya ekliyorum..:) 
Giller'in internet sitesinden okuduğum habere göre takvim satışı 25 Ağustos'ta başlıyormuş. Aşağıda web sitelerinde bulunan haberi görebilirsiniz.  

Yakında bir sonraki senenin başvuruları da başlayacaktır, köpeğiniz ya da kedinizin bu takvimlerde yer almasını istiyorsanız başvuru tarihini takip edin. Ben de başvuru başlayınca yine hatırlatma yaparım tabii ki..:) 

Giller 2010 – 2011 Kedili Öğrenci Ajandası ve Giller 2010 – 2011 Köpekli Öğrenci Ajandası, 25 Ağustos 2010 günü, bu bağlantıda listesi bulunan satılan yerlere dağıtılmaya başlanacaktır. Saygılarımızla bilgilerinize sunarız.
Giller

(http://www.giller.com.tr)

Giller Takvimleri Satış Yerleri:
* D&R
* Remzi Kitabevi
* Nezih Kitabevi
* İnkılap Kitabevi
* Marsık Kitabevi
* Kabalcı Yayınevi
* Dost Kitabevi (Ankara)
* İşcan Hobi Center - 0216 411 14 28
* Öncü Veterinerlik (Çorlu) - 0282 652 47 30
* Uğur Kırtasiye
* Planet Pet Veteriner Kliniği (Gayrettepe/İstanbul)
* Göktürk Veteriner Kliniği (Kemerburgaz/İstanbul)
* Nokta Kırtasiye
* Pandora Kitabevi
* kitapdenizi.com (online satış)
* Mephisto Kitabevi
* Yaprak Kitabevi (Denizli)- 0258 241 15 78
* Panel Kırtasiye
* Flora Kırtasiye - 0212 573 94 68
* Barker Oyuncak Kitap Kırtasiye
* Karen Ticaret - 0212 322 31 18
* Akvet Veteriner Polikiliniği



Giller ile ilgili yazdığım yazılardan bir diğerine de BURADAN erişebilirsiniz. Sevgiler..

22 Ağustos 2010 Pazar

Köpeklerimiz ve Arkadaşlarımızla Maçka Parkı'ndayız

İşte bugünkü Maçka Parkı gezimizden enstantaneler. Bugün baya kalabalıktık, bir ara yağmura bile yakalandık ama yılmadık, zira hemen durdu..:) 

Oğlumun büyük aşkı Husky Shiny de parktaydı, aşkının dizinin dibinden ayrılmadı resmen keratam..:)


kopeklerimiz ve arkadaslarimizla macka parki nda | izlesene.com

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Köpek Cinsiyet Seçimi: Erkek mi Yoksa Dişi mi?

Erkek ya da dişi köpek seçimi genel olarak kişisel bir tercihtir. Aralarında aşağıdaki gibi davranış farklılıkları vardır:
  1. Dişilerin eğitimi genellikle daha kolay olur, daha kolay odaklanırlar; ancak daha fazla sevgi isteyebilirler.
  2. Erkek köpekler diger köpeklere karşı daha saldırgan olma eğiliminde, daha baskın, aktif ve zararcı olabilirler.
  3. Erkek ve dişi arasında bekçi köpeği havlaması, oyunculuk ve heyecana kapılma konusunda fark yoktur.
  4. Dişi köpekler senede iki kez regl olurlar, bu dönemde etraflarından erkek köpekler eksik olmaz. 
  5. Dişi köpek regl döneminde iken dikkatli olmazsanız istenmeyen bir hamilelik yaşanabilir.
  6. Dişi köpeği çiftleştirirseniz yavruların bakımı güç ve yorucu bir süreçtir. 
  7. Erkek köpekler kısırlaştırılmazlarsa dönemindeki dişi köpeklerin peşine takılabilirler. Bu tamamen hormonal ve içgüdüsel olduğu için bu tip durumlarda söz dinlemeyebilirler.
  8. Erkek köpekler daha iri ve cüsselidirler, kontrol edilemez ve çekiştirirlerse yürüyüş yapmak zor olabilir.
  9. Erkek köpekler her yeri işaretlemek için çok sık idrara çıkarlar ve az miktarda yaparlar. Bu yüzden tam olarak rahatlamaları için daha uzun süre gezdirmek gerekebilir.
  10. Erkek köpekler genel olarak daha gösterişli olmakla birlikte bu durum ırkına ve köpeğine göre değişebilir. 

20 Ağustos 2010 Cuma

Yavru Köpeklerde İşitme Duyusu Nasıl Geliştirilir?


İŞİTME DUYUSUNUN GELİŞTİRİLMESİ

Köpeklerin önemli organlarından biriside kulaktır. Her ne kadar koku alma duyusu kadar gelişmemişse de insanlardan çok üstün niteliktedir. Köpekler insanların işitemediği frekanstaki çok hafif düzeydeki sesleri duyarlar. Bir yabancının geldiğini önce koku duyusu ile hisseder sonra işitme duyusu ile dikkatini arttırır. 


Köpeğinizden önce kısa mesafelerde daha sonra mesafeleri arttırarak gizlenin, çok hafif şekilde ismini söyleyin ve ses çıkartarak dikkatini çekin.Uygulamada olumlu sonuç alındıktan sonra ödüllendirin. Bu şekilde yabancı birinin izlenmesini sağlayın ve onu bulması için teşvik edip yardımcı olun, görevi tamamlayınca ödüllendirin.

Bu şekilde işitme duyusu için sürekli tetikte olmasına yardımcı olacağınız gibi işitme duyusunun gelişmesine de katkıda bulunmuş olursunuz

Jessie’nin Süs Havuzunda Yüzme ve Su İçme Çabası

Nişantaşı-Taksim arası yürüyüşlerimizde Jessie'yi oradaki havuzvari oluşumlardan zar zor uzak tutuyordum. Ama bugün çok sıcaktı ve ben de ayaklarını ıslatmasına izin vermek istedim. Tabii ayaklarla kalmadı bizim su kelebeği ve boylu boyunca yattı uzandı, eğlendi..:) 
Ses etmedim, serinledi bebişim. İşte fotolar ve videomuz. 

golden retriever jessie serinliyor izlesene.com


19 Ağustos 2010 Perşembe

Jessie, Kedi ve Bora

Jessie'nin kedi arkadaşını nasıl buldunuz? Oğlum bu kediciğin dibinden ayrılmadı dünkü eğitimi boyunca.:)
Şirin kedilerini eğitim aracı olarak kullanmamıza izin veren Vetdora Veteriner Kliniği ve sevgili arkadaşım veteriner İbrahim Eygi'ye çok teşekkür ederim.:) 

Clicker Eğitimli Golden Retriever Videosu

Köpüş nasıl da heyecanlı ve hevesli bir şekilde uyguluyor komutları değil mi? 

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Yavru Köpeklerde Görme Duyusu Nasıl Geliştirilir

GÖRME DUYUSUNUN GELİŞTİRİLMESİ
Köpekler özellikle hareketli ve merak uyandıran şekilleri büyük bir dikkat ile izlerler. Bu özelliklerden faydalanılarak görme duyusunu geliştirecek çalışmalar yapılabilir. 


Belli bir mesafeden yavrunun dikkatini çekecek parlak ve çekici bir cisim hareket ettirilirse yavrunun bunu dikkatle izlediği gözlenecektir. Cismin üzerine yürüme eğilimi gösterebilir, engellemeyin, değişik yön ve mesafelerden bu çalışmalara devam edin. Bu görme duyusunun gelişmesine yardımcı olur ve ileride hareketli yabancı cisimlere karşı uyanık olmasını sağlar.

Köpekler İçin Zeka Testi

Köpeğinizin zeka seviyesini merak ediyor musunuz. İşte köpeklerde zeka seviyesini belirlemek için bir test. Uzun gibi görünse de uygulaması çok kolay. 

Öncelikle test kuralları ve uygulamayı kolaylaştıracak öneriler:
1. En az 1 yaşında ve son 3 ayını sizinle geçirmiş, kendinize ait olan köpeği kullanın.
2. Bu testleri köpeğinize bir oyun modunda düzenleyin
3.Serinkanlı olun, sesinizi yükseltmek, aşırı heyecan veya bıkkınlık benzeri tepkiler vermeyin
4. Testleri sadece 1 veya 2 kere puanlama amacıyla uygulayın
5.Testler bağımsız olarak ve istenilen herhangi bir sıralamada yapılabilir. Testler çoğunlukla yiyecek üzerine dayandığından, testlerin ayrı ayrı zamanlarda yapılması köpeğin yiyecekten bıkmaması, motivasyonunu kaybetmemesi ve yorulmaması için daha doğru olur.

TEST 1
Bu test köpeğinizin problem çözme yeteneğiyle ilgilidir
Test için yapmanız gerekenler:
Boş bir karton veya teneke bir kutu
Köpeğinizin sevdiği bir ödül maması, peynir parçası veya benzeri bir yiyecek olabilir.
Süre ölçmek için bir kronometre veya saat

Uygulama:
1. Köpeğinizi oturtun, oturduğu yerde beklemiyorsa birisinin yardımıyla kayışından tutarak beklemesini sağlayın,
2. Ödül için hazırladığınız mamayı köpeğe gösterin ve koklamasını sağlayın.
3. Köpek mamayı algılayıp ona odaklandığında 2 metre kadar uzağında yere bırakın ve elinizdeki kutuyu üzerine kapatın.
4. Zamanı başlatın ve köpeği yiyeceği alması için motive etmeye çalışın.

Değerlendirme:
-Köpek 5 saniye içerisinde kutuyu devirip altındaki mamaya ulaşıyorsa
5 puan
-Köpek 5 ila 15 saniye içerisinde kutuyu devirip mamaya ulaşıyorsa
4 puan
-15-30 saniye arası
3 puan
-30-60 saniye arası
2 puan
-Köpek 60 saniye süresince kutunun etrafından dolaşıp, koklayıp hala ödüle ulaşmamışsa
1 puan

TEST 2
Bu test köpeğinizin problem çözme yeteneğinin başka bir şekilde sınanmasıdır.
Test için yapmanız gerekenler:
Büyükçe bir havlu veya örtü
Süre ölçmek için kronometre veya saat

Uygulama:
1. Köpeğiniz uyanık ve aktif durumda olmalıdır.
2. Köpeğin havlu veya örtüyü koklamasını sağlayın
3. Hızlı fakat yumuşak bir şekilde köpeğin kafasını ve omuzlarını kapayacak şekilde havluyu üzerine bırakın ve hemen zamanı çalıştırın.

Değerlendirme:
-Köpeğiniz 5 saniye veya daha kısa bir sürede havluyu üzerinden atıyorsa
5 puan
-5 ila 15 saniye arası
4 puan
-15 ila 30 saniye arası
3 puan
-30 ila 60 saniye arası
2 puan
-Köpeğiniz 60 saniye sonunda hala havluyu üzerinden atmamışsa
1 puan

TEST 3
Bu test köpeğinizin sosyal öğrenme yeteneği ile alakalıdır
Test için yapmanız gerekenler:
Gülümseme yeteneğinizi kullanın

Uygulama:
1. Köpeğinizin sizden 2 metre kadar uzakta oturduğu bir anı yakalayın
2. Köpeğe kesinlikle otur veya bekle komutu verilmemiş olmalıdır.
3. Köpeğinizin size baktığı bir anda, gözlerinizi gözlerine dikerek sizde ona bakın. İçinizden 3'e kadar sayıp, gülümseyin.
 

Değerlendirme:
-Köpeğiniz kuyruğunu sallayarak hemen yanınıza geliyorsa
5 puan
-Köpeğiniz kuyruğunu sallamadan, çok yavaş yada yolun yarısına kadar geliyorsa
4 puan
-Köpeğiniz doğruluyor veya oturma pozisyonuna geçiyor ama size doğru gelmiyorsa
3 puan
-Köpeğiniz sizden uzaklaşıyorsa
2 puan
-Köpek hiç tepki vermiyorsa
1 puan

TEST 4

Bu test, biraz daha zorlaştırılmış problem çözme testidir. Köpeğin hareketli objeler üzerinde kullanacağı zeka ile alakalıdır.
Test için yapmanız gerekenler:
Bir küçük el havlusu veya örtü
Yeterli büyüklükte ve köpeğin sevdiği bir ödül maması veya bisküvisi.
Süre ölçmek için kronometre veya saat
 

Uygulama:
1. Köpeğinizi oturtun, kendisi oturmuyorsa başka bir kişinin yardımıyla tasmasından tutturarak oturmasını sağlayın.
2. Yiyeceği köpeğe gösterin ve koklamasını sağlayın
3. Köpeğiniz yiyeceğe ilgi gösterdiğinde, 2 metre kadar uzaklıkta bir mesafede yavaşça yere koyun ve köpeğin göreceği şekilde üzerini havlu ile örtün.
4. Zamanı başlatın ve köpeğinizi saklanan yiyeceği alması için motive edin.
 

Değerlendirme:
-Eğer köpeğiniz havlu altına saklanmış yiyeceğe 15 saniye veya altında bir sürede ulaşıyorsa
5 puan
-15 ila 30 saniye arasında ulaşıyorsa
4 puan
-30-60 saniye arası
3 puan
-Eğer köpeğiniz yiyeceği almak için çaba sarf ediyor ancak alamayıp vazgeçiyorsa
2 puan
-Köpeğiniz 2 dakika içerisinde almak için dahi bir çaba sarf etmiyorsa
1 puan

TEST 5
Bu test köpeğinizin problem çözme ve manipülasyon yeteneği ile alakalıdır
Test için yapmanız gerekenler
Alçak, masa benzeri bir düzene ihtiyacınız olacaktır. Bunu, kitap ve benzeri çeşitli malzemeleri yükseklik sağlaması için, büyükçe bir tepsi ve benzeri bir malzemeyi de üzerini örtmek için kullanabilirsiniz.
Oluşturduğunuz masa şeklindeki düzenek köpeğinizin başının giremeyeceği kadar alçak, ancak patisinin gireceği kadar yüksek olmalıdır. 5-10 cm arası. Köpeğin kafa ve pati büyüklüğüne göre ayarlayın.
Ödül bisküvisi veya köpeğinizin sevdiği bir yiyecek.
Süre ölçmek için kronometre yada saat
 

Uygulama:
1. Yakın bir mesafeden köpeğinizin sizi seyrediyor olmasını sağlayın
2. Yiyeceği köpeğinize gösterin ve koklamasını sağlayın
3. Köpeğiniz yiyeceğe konsantre olduktan sonra, yiyeceği kurduğunuz düzeneğin altına ve uygun bir uzaklığa doğru iterek koyunuz. (Patisiyle kolayca değil ama biraz uğraşıp alabileceği kadar ortaya itin)
4. Zamanı çalıştırın ve köpeğinizi yiyeceği alması için motive edin.
 

Değerlendirme
-Köpeğiniz yiyeceği 60 saniye veya daha az bir sürede bulunduğu yerden alabiliyorsa
5 puan
-1 ila 3 dakika arasında
4 puan
-Köpeğiniz burnuyla çaba gösterip, yada patisiyle uğraştığı halde 3 dakika sonunda hala yiyeceği alamadıysa
3 puan
-Köpeğiniz patisini kullanmayıp, burnuyla 1-2 teşebbüste bulunup vazgeçtiyse
2 puan
-Köpeğiniz 3 dakika sonunda hiçbir teşebbüste bulunmadıysa
1 puan

TEST 6
Bu test lisan algılaması ile alakalıdır
Test için yapmanız gerekenler
Çeşitli kelimeler ve köpeğin ismi
Köpeğinizin bir ismi olmalı (en azından bildiğini düşündünüz bir isim)
 

Uygulama
1. Köpeğiniz size 2 metre mesafede rahat bir şekilde duruyor olmalı.
2. Köpeğinize normal bir ses tonuyla ?buzdolabı? diyerek seslenin
 

Değerlendirme
-Köpek size doğru gelmek üzere bir tepki veriyorsa
3 puan
-Köpek size doğru gelmiyorsa başka bir bilmediği yeni kelimeyle yeniden çağırın (masa, sandalye vb) bu durumda eğer köpek gelirse
2 puan
-Köpek buna rağmen gelmiyorsa o taktirde adıyla çağırın, köpek yanınıza geliyorsa
5 puan
-Köpek hala gelmiyorsa adıyla ikinci kez çağırın, ikincide geliyorsa
4 puan
-Köpek ikinci kez adıyla çağırıldığı halde gelmediyse
1 puan

SONUÇLAR

5 puanın altı : hayat devam ediyor!
5-15 puan : Köpeğiniz çok parlak değil belki ama mutlaka son derece şirin bir köpek!
15-25 puan : Evet zeki bir köpek ama Oxford adayı değil.
25 puanın üzeri : Köpeğiniz gerçek bir deha!

17 Ağustos 2010 Salı

Ares ve Aslı'nın Tatil Anıları ile Köpek Alan Otel Önerisi

Bloğumuzun takipçilerinden Aslı geçtiğimiz hafta oğlu Ares ile tatildeydi. Gelir gelmez bizimle tatil anılarını paylaştı. Tatile köpeğinizle gitmek için rahat edebileceğiniz bir otel arıyorsanız aşağıdan devam. Bu arada Aslı'ya çok teşekkür ediyorum, tecrübeleri hepimizin işine fazlasıyla yarayacaktır :)

Ares ile ilk tatilimizi anlatmak istedim, çünkü eminim benim gibi zuzusu ile tatil yapmak isteyen ama nerede, nasıl kalırım diye tatile çıkmaktan çekinenler vardır.

Ben tatilimizi hem havasının nemsiz ve ılık rüzgarlı olması sebebi ile, hem de denizinin ısı ve tuz oranı olarak bize uyacağını düşünerek Datça'da yapmaya karar verdim. Öncelikle gidişi organize etmek gerekti. Benim için Ares'i uçak ya da otobüsün kargosuna koymak gibi bir seçenek yok, buna kesinlikle vicdanım el vermiyor. dolayısıyla araba ile gitmeye karar verdik. Malesef gidiş 12 saat sürdü, ama Ares arabaya hiç dayanamadığı için neredeyse tüm yolculuk boyunca uyudu. 


Otel olarakta internetten araştırma yapmaya başladım. Pet kabul eden otelleri aradığım zaman istedikleri kriterlere uyan tek hayvan neredeyse balık oluyor. Ama Datça'daki Marphe Hotel kesinlikle süper. Burası suit/apart ve villalardan oluşuyor. Hotelin içinde kocaman bir havuz var ve her yer yeşillik. Personelde hayvanları çok seviyor. Ayrıca kendilerininde dişi bir golden'ı var. Adı Lady. Lady 8 yaşında, bazen seviyor bazen dövüyor ama, Ares ile biz bu tutarsız tavırları dişi olmasına verdik.:) Hotel içerisinde odada ya da bahçe de serbest olarak gezdirebiliyorsunuz, sadece havuza girmelerine izin verilmiyor. Ama Ares otele vardıktan 10 dk sonra kaçıp havuza atladı, neyse ki hiç kimse bir şey demedi. Hatta odada yalnız da bırakabiliyorsunuz. 

Bir akşam Ares yorgunluktan bayılmıştı, onu odada 1-2 saat yalnız bıraktım. Havlarsa aramaları için telefonumu bıraktım, ancak hiç bir sorun çıkmadı. Hotel de kalan müşterilerin %95 i turist, yani köpeklere büyük bir sempatileri var hele golden Lara. Ama şunu da arada belirtmek isterim; Türkler halen hayvanlara karşı maalesef önyargılı. Biz Datça'da genelde bir sorun yaşamadık, hatta Ares ile tekne turuna bile çıktık. Datça'da halkın büyük bir çoğunluğu köpek besliyor, bu yüzden genelde anlayışlı davranıyorlar. Gitmek isteyenler için kaldığımız yerin linkini de vermek istiyorum, umarım sizde bizim kadar keyifli vakit geçirirsiniz. Hotelin sahibi Özlem Hanım da süper bir insan, size gezilecek yerler konusunda da rehberlik ediyor aynı zamanda. Tüm personel her zaman çok ilgili ve güler yüzlü. Burayı şiddetle tavsiye ediyorum. Temizlik vs kriterleri de oldukça iyi.

http://www.hotelmarphe.com

Buarada dönüşte Bodrum'a uğradık ve 1 gece kaldık. Ve kesinlikle bir daha gitmeme kararı aldım. Havası inanılmaz sıcak ve nemli, adeta nefes alamıyorsunuz, klimalı odadan dışarı çıkamadık. Ayrıca plajlar çok kalabalık, genelde Türkler olduğu için mutlaka insanlar ile sorun yaşıyorsunuz. Datça'da geçirdiğimiz 1 hafta boyunca her gün ayrı bir plaja gittik, hiç kimse ile sorun yaşamadık, hatta herkes Ares'e bayıldı.


Umarım bu yazı birilerinin işine yarar, inanın yüzmeyi çok seviyorlar ve suda çok mutlu oluyorlar. Onların o hali her şeye değiyor.

Sevgiler, 


Ve tatilden resimler için aynen devam edin..:) 

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Jessie'nin Delirdiği Anlar > Kedilerle Derdimiz Büyük..:(

Bu kedi sorunumuzu nasıl çözeceğiz bilemiyorum. İşte Jessie'nin kediye delirdiği anların videosu..:( 



golden jessie ve kedi izlesene.com

Hayvanlar Aleminden Seçmece Sayfamız Yayında!

Herkese selaaam,
Facebook sayfamızda birçok video paylaşıyoruz. Zaman zaman bunların bir kısmını bloğumuza koyuyorum ama şimdiye dek koymadığımız birçok video da oldu. Bu yüzden özlü sözlerin aynı yerde bulunması mantığıyla videoların da tek tıkla erişilebilir bir yerde olmasını istedim..:) 

Veee işte Hayvanlar Aleminden Seçmece sayfamız..:) Hemen sağdaki Kategoriler Menüsü'nden erişebilirsiniz, linki de aşağıda mevcut;

http://goldenjessie.blogspot.com/p/hayvanlar-aleminden-videolar.html

Şimdilik facebook'ta paylaşıp bloğa koymadıklarımdan 2 video ekledim, gün geçtikçe ekler kocaman bir arşiv yaparız. Periyodik olarak kontrol etmeyi unutmayınız..:)

Sevgiler!

15 Ağustos 2010 Pazar

Jessie ve Şirin Arkadaşı..:)

Bu sabah Jessie ile yürüyüşe çıktık, yürüyüş sonrası önce Nişantaşı Starbucks'ta kahve içtik, sonra da City's Alışveriş Merkezi'nin ardındaki küçük parkımıza gittik. Parkımızda kedilerin 3 tane malikanesinin olması ve bizim de mevcut kedi sorunumuzdan ötürü yarım saat kadar kalabildik. Dönerken Backhaus fırınından bir şeyler almak için içeri girdim. Jessie'yi de dışarıda bekler konumda bıraktım. Dışarı çıkınca ne göreyim, fıstığım 2 dakikada kendine en az kendi kadar tatlı bir arkadaş edinmiş  ve videoya çekilmekte..:) 

Aşağıdaki resimlerde Jessie'nin şirin arkadaşını görebilirsiniz, bebişin babası bol bol video çekerken ben de fotoğraf çekmeyi ihmal etmedim..:)

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Jessie'nin Süper Gelişmesi

Bugün Jessie ile hem sabah hem de akşam Nişantaşı'ndan Taksim'e kadar yürüdük. Harbiye yolunun sonundaki Starbucks'ta oturup kahve içtik ve aynı yoldan geri döndük. Sabah biraz heyecanlı gibiydi, birazcık da yaramazlık yaptı. Ama akşam yanımda o kadar güzel yürüdü ki anlatamam. 

Asıl süper olan gelişmeye gelirsek..:) Jessie evde her komutu eksiksiz uygulayan bir köpek olmasına rağmen dışarıda işine gelirse yapıyor ve dış etkenlerden çok fazla etkileniyor. En büyük sorunları; dışarıdan yemek yemek, başka köpekleri görünce beni umursamamak ve kediler. 

Bir de ben bir şey almak için bir markete, dükkana, vs girdiğimde çoğu zaman arkamdan ağlar ya da sakin bir şekilde beklemez. Bugün 2 kez Starbucks, bir kez market, bir kez de pastaneye girerken oğlumu dışarıda oturttum ve tasmasını bir yere bağlamadan yanına koyup, "bekle" dedim. Her seferinde yerinden bir santim bile kıpırdamaksızın bekledi beni. Üstelik tüm beklemeleri sırasında dışarıda çok fazla çeldirici etken vardı; insanlar yanlarına çağırdılar, etraftan başkaları geçiyordu, gürültü vardı ve çoğunlukla beni göremiyordu. Buna rağmen hiç bir etkene tepki vermedi. Özellikle masalarına çağıran insanlara gitmemesine çok sevindim, çünkü masada yiyecekler vardı ve normalde yemek almak için direk gitmeye yeltenirdi. 

Bu gelişme beni o kadar mutlu etti ki anlatamam. Yemeğini yemiş olmasına rağmen eve gelir gelmez onu tekrar ödüllendirdim. Bekleme zamanlarında da zaten bol bol ödüllendirmiş ve sevmiştim. 

Umarım böyle devam eder, çok mutluyum ve oğlumla gurur duyuyorum..:)

Köpeğiniz için Kolay Kek Tarifi

Aşağıdaki köpekler için pasta tarifi yapması gayet kolay, köpeğinizin doğumgününde ya da ödülü hakettiğini düşündüğünüz bir anda yapıp onu sevindirebilirsiniz. 
HAVLATAN FİNCAN KEKİ
½ cup süt
1 yumurta
2 yemek kaşığı fındık ezmesi
1 tutam tuz
Birkaç damla su
Tüm malzemeyi bir araya getirip küçük muffin kalıplarında 180 derecede pişirin.

Cesar Millan'dan: Hiperaktif Köpeğinizi Sakinleştirici 5 İpucu

Cesar Millan'ın tavsiyelerini Türkçe'ye çevirmeye çalıştım, umarım işinize yarar..:)
İşte köpeğinizi sakinleştirmek için deneyebileceğiniz bazı basit teknikler..

  *  Davranışı yoksayın. Köpeğinizin hareketine olan dikkatiniz onun düzeltmeye çalıştığınız bu hareketinin daha da güçlenmesine neden olacaktır. Hiperaktif patlamalar sırasında dikkat etmeniz gerekenler: ona dokunmayın, konuşmayın ve göz teması kurmayın. Köpeğinizin nasıl yatışacağına şaşıracaksınız. Unutmayın, siz ne kadar sakin olursanız o da aynı oranda sakin olur. 


* Köpeğinize bir iş verin. Bir görevinin olması odaklanmasını sağlayacaktır.  Hiperaktivite psikolojik nedenlerden olabileceği gibi
fiziksel nenenlerden de kaynaklanabilir. Köpeğinize bir iş vererek onun enerjisini farklı bir alana kaydırmasına yardımcı olmuş olursunuz. Vereceğiniz iş belirgin bir başlangıç ve sona sahip olmalıdır ve fiziksel bir egzersiz olarak görülmemelidir.

* Yürüyüşe çıkın! Eğer köpeğinizin enerjisi çok fazlaysa uzun bir yürüyüşe çıkmak  onu yönlendirmek için mükemmel bir yöntemdir. Ekstra enerjisü tükendiğinde harap ve bitap bir şekilde dinlenmek isteyecektir. Onun bu halini siz de çok dinlendirici bulacaksınız.

Kendi enerjinizi kontrol edin! Köpeğiniz sizin aynanızdır; ruhunuzu ve psikolojinizi yansıtır. İçinizde sakin durumda mısınız kendinizden emin bir enerji mi yayıyorsunuz? Yoksa kavga sonrası sinirli ya da haftanın endişeleriyle yüklü müsünüz? Sinirli ya da endişeli ruh, beden dili ya da ses tonları köpeğinizi aynı doğrultuda etkileyecektir.

* Aromaterapiyi deneyin! Köpeklerin dünyayı koklayarak algıladığını unutmayın.  Lavanta kokusu sizin için olduğu gibi köpeğiniz içinde yatıştırıcı olabilir. Veterinerinizle konuşun ya da köpeğiniz için en güvenli olan kokuları öğrenmek için bir uzmana danışın. 

Bebekler ve Golden'lar -Video 1

Golden'ların bebek düşkünlüğü dillere destan. Ben Golden ve bebeklerin bir arada bulunduğu videolara, Golden'ların onlara karşı sabrına ve sevgisine hayranım. Buldukça bu tip videoları bloğumuzda paylaşacağım. :)

İşte onlardan bir tanesi, çok tatlı değiller mi?..:)


bebek ve golden | izlesene.com