25 Mayıs 2012 Cuma

Masum Canları Zehirlemek!

Bugün çok üzüldüğüm bir haber okudum.. 
Sokakta yaşayan masum canların tarım ilacı kullanarak zehirlenmesi ile ilgili.. 
Hem de o mahallede yaşayan kişiler tarafından..
Üstelik de benim memleketimde..
Ne kadar üzüldüğümü, ne kadar canımın yandığını anlatamam. Hayvanlara karşı yapılan her türlü zulme karşı hassasım; ama zehirleme konusu içimi ayrı bir acıtıyor (nedenini bloğumda daha önce yazmıştım). 

İNSAN DOĞADAKİ EN VAHŞİ CANLIDIR! 

Kim ne derse desin bu böyledir. Çünkü aklını kullanarak yaptığı muhteşem planlar ile en büyük kötülükleri yapabilir. Ancak o sözüm ona aklını yaptıklarının tüm sonuçlarını değerlendirmek için ya da soruna başka çözüm yolları aramak için kullanma gereksinimi duymaz. Onun için önemli olan kendi çıkarıdır, kendi çıkarının yanı sıra meydana gelenler onu zerre ırgalamaz. 
Peki gerçekten öyle midir acaba??
HAYIR, ASLA!!

Hayatta yapılan hiç bir kötülük karşılıksız kalmaz. Bir kişinin yaptığı kötülük en az aynı seviyede ya kendisini ya da en sevdiklerini bulur. Buna o kadar çok kez şahit oldum ki 
ilahi adaletin varlığından en ufak bir şüphem yok. 

Allahtan dilerim ki savunmasız, masum canları tarım ilacıyla zehirleme alçaklığını gösteren insan müsvetteleri cezalarını en kısa sürede ve en ağır şekilde bulurlar. 

Umarım en az masum köpeklerin can verirken çektiği kadar acı çekerler.

Son olarak dinimizden bazı alıntılar yapmak istiyorum;
1- Yeryüzündeki mahluklara acımayana, göktekiler acımaz. (Taberani)

2- Yalnız insanlara değil, bütün mahlukata merhametli olmak gerekir (Hz. Muhammed)

3- Merhameti olmayana merhamet edilmez. (Buhari)

4- Susuz bir mümin, kuyuya inip su içti. Bir köpek de kuyunun ağzında susuzluktan bitkin vaziyette bekliyordu. O kimse, bu hayvana acıyıp, ayakkabılarından birini çıkardı, onunla köpeğe su verdi. Bu hareketten Allahü teâlâ razı oldu. O kimseyi Cennete koydu. (Müslim)

5- Bir kadın, bir kediyi kapalı bir yere hapsetti. Kediye yiyecek, içecek vermedi. Dışarıda bir şey bulup yemesi için serbest de bırakmadı. Kedi öldü ve kadın da bu yüzden Cehenneme müstahak oldu. (Buhari)


6- Eshab-ı kiram dediler ki: "Ya Resulallah, hayvanlara iyilikte de, sevap var mıdır"? Peygamber efendimiz, "Her canlı hayvana yapılan iyilikte sevap vardır" buyurdu. (Buhari)


Sevgiyle kalın..
Mehtap

24 Mayıs 2012 Perşembe

Köpeğine Bak Sahibini Tanı!

Köpeklerimizin karakteri kadar dış görünüşünün de hakkımızdaki pek çok şeyi yansıttığını hiç düşünmüş müydünüz? 

Hep söylediğim ve çok sevdiğim bir söz var: “Köpekler sahiplerinin aynasıdır”. Karakteri olsun, ırkı olsun, dış görünüşü olsun, pek çok özellikleriyle bizi anlatırlar. Nasıl mı? 


Safkan mı, Kırma mı?
Safkan köpek edinmek daha çok zaman, araştırma ve planlama ister. Bu köpeklerin dış görünüş ve karakter özellikleri büyük ölçüde bellidir, en azından büyük sürprizlere yer yoktur. Bundan yola çıkarak safkan köpek sahiplerinin hayatlarını kurdukları planlar üzerine yönlendiren insanlar olduğunu düşünüyorum.
Aynı varsayıma dayanarak kırma köpek sahiplerin sürprizlere daha açık, kararlarını hislerine göre verebilen, değişikliklere kolayca adapte olabilen ve daha az kaygılı insanlar olduğunu düşünüyorum.
Jessie’m safkan Golden Retriever. Kendime baktığımda bazen fazla bile diyebileceğim ölçüde planlı ve sistematik olduğumu görüyorum. Anlık çılgınlıklar olsa da hayatımın genel akışı kurallar ve planlar üzerine kurulu, sonunu bilemediğim sürprizlerden çok hoşlanmam, hatta risk almayı da hiç sevmem..:)

Büyük Köpek mi, Küçük Köpek mi?
Büyük köpek daha çok yer, zaman ve enerji ister. Hareketlidir, enerjisini atması için daha çok gezmesi, hareket etmesi gerekir. Bu yüzden büyük köpek sahipleri dışarıda zaman geçirmeyi seven, outdoor sporlarına yatkın kişilerdir diye düşünüyorum.
Ayrıca büyük köpekler çamurlarda koşmayı, yüzmeyi ve pisliğe bulanılan her türlü aktiviteyi daha çok severler. Sahiplerinin temizlik konusunda daha toleranslı, daha az titiz olması gerekir.
Ufak köpek sahipleri genel olarak parkta sakin bir yürüyüş gibi aktivitelere yatkın insanlardır. Dışarıda köpeklerine ayırdıkları zaman genelde daha azdır ve daha az aktif geçer. Bu yüzden minik paticikler ve döndüklerinde büyük paticiklerden daha az pis olurlar. Buna dayanarak küçük köpek sahiplerinin titiz ve düzenli insanlar olması gerekir.
Gerekir diyorum çünkü ben bu tanımların yarısının dışında kalıyorum. Outdoor’a düşkün olduğum, dışarıda zaman geçirmeyi ve spor yapmayı aşırı derecede severim. Ama ev temizliği konusunda da aşırı pimpirikliyimdir. Evde Jessie olsa da olmasa da o ev her gün süpürülür, silinir, tozlar alınır.:) Dışarıda öyle titiz değilim ama ev konusunda bir saplantım var, ve dediğim gibi bu tamamen benden kaynaklanıyor, Jessie den önce de böyleydim, bu yüzden onun küçük de olsa bu durum beni fazla etkilemeyecekti her halükarda..:)

Uzun Tüylü mü, Kısa Tüylü mü?
Uzun tüylü köpeklerin ekstra bir tüy bakımına ihtiyacı olduğu aşikar. Düzenli taramak, fırçalamak, deri diplerinin havalanmasını sağlamak, masaj yapmak ve çeşitli tüy bakım ürünleri kullanmak gerekiyor.
Kısa tüylülerde bu ihtiyaçlar daha az.
Bakım, mesaj ve spa seanslarını seven insanların uzun tüylü köpeklere yönelebileceğini düşünüyorum.
Bana sorarsanız, ben masaja da bakıma da varım, köpeğim için de kendim için de.:)

Doğal Beslenme mi, Kuru Mama mı?
Köpeklerini evde yaptıkları özel yemeklerle, organik besinlerle ya da özel diyetlerle besleyen kişilerin market alışverişlerinde etiketleri uzun uzun inceleyen, beslenme konusuna azami özen gösteren kişiler olma ihtimali oldukça yüksek.
Kuru mamaya yönelenler ise hazır yiyecekleri de keyifle tüketmeyi seven, reyonlardaki ürünlere güvenen ve beslenmeye daha az zaman ayıran kişiler.
Köpeğimin yemeğindeki en ince detayı bile inanılmaz titizlikle araştıran ben markette alışveriş yaparken de uzun süre etiket okur, evde uzun zaman ayırıp yemek yaparım.:)


İyi Eğitimli mi?
Köpeğini eğitmek için emek ve zaman harcayan kişiler köpeği ile geçireceği zamanın hem köpeği hem de kendisi için daha kolay, kaliteli ve paylaşım dolu olmasını isterler. Bunun için hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlar. Kontrollü, planlı ve mükemmeliyetçidirler.
Eğitimi geri plana atan kişiler biraz daha kaygısız, detaylara çok takılmayan, sorunları olduğu gibi kabullenebilen kişilerdir. Daha sabırlı ve zor sinirlenen insanlar olma ihtimallerinin de yüksek olduğunu düşünüyorum.
Eğitimsiz bir hayat düşünülemez, 7/24, her an, her yerde..



Bunlar benim Jessie ile olan hayatıma, gözlemlerime ve şimdiye kadar okuduklarıma dayanarak yaptığım tespitler. Kendinizi ve köpeğinizi düşündüğünüzde benzer tespitler yapabiliyor musunuz, katıldığınız, katılmadıklarınız var mı?


11 Mayıs 2012 Cuma

Jessie'nin Galatasaray Aşkı!



Sarı kırmızı renklere sevdalı Jessie, Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesi formasıyla poz vererek takımına destek olmak istedi..:) Elçiye zeval olmaz, bana paylaşmak düşer..:)

8 Mayıs 2012 Salı

Mantı Yemeğimiz

Karbonhidrat takviyesi olarak arada bir Jessie'ye mantı yediriyorum. Özellikle mevsimsel tüy dökülmesi yaşadığımız şu günlerde içerisinde sarımsak da oluyor tabii ki. İçindekiler mantı, sarımsak ve yoğurt. Çok pratik bir şekilde yapıldığı için kolayca servise hazırlandı..:)