yolda sakin yurume etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yolda sakin yurume etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2010 Cumartesi

Köpeği Benimki Gibi Hiperaktif Olanlar İçin Naçizane Öneriler

"Jessie'nin azgın halleri ve sabrımın sonu" yazımda 3-4 günden beri Jessie'nin çok yaramaz ve söz dinlemez olduğunu yazmıştım. Bu yüzden normalde iple çekip, inanılmaz keyif aldığım dışarı çıkışlarımız benim için zoraki görev haline gelmişti. Bu akşamki yürüyüşümüz sırasında biraz düşündüm ve son zamanlarda soğuk havalar ve hastalığım nedeniyle istemeden de olsa bazı şeylere pek dikkat edemediğim için bu durumu biraz da benim körüklediğimi anladım. 

Bu akşam son günlerde daha az uyguladığım bazı rutinlerimize geri dönerek yine çok keyif aldığımız bir gezi yaptık. Bu gezide yaptıklarımız sizlerin egzersiz seansları için de fikir verebileceği için aşağıdaki gibi sıralamak istiyorum;

- Taksim'e yürüdük,
- Starbucks'ta kahve içtik,
- Geri Nişantaşı'na dönüp, petshop'a uğradık,
- Parkımızın sadece içinden geçip arkadaşkara 5 dakika merhaba dedik. Ama serbest kalıp oynamadık, başıboş kalıp yaramalık olmasına izin vermedik.


Hiperaktivite ve yaramazlıkları azaltıp köpeğimizi kontrol altına alabilmek için tecrübelerime göre yazdığım bazı naçizane önerilerimi aşağıda görebilirsiniz;

1- Köpeklerimizin düzenli egzersizlerini aksatmamak ve belli bir rutinde (aynı saatler, aynı tarz aktiviteler) yapmak çok önemli. Böylece köpeğiniz aynı beklentiler içerisinde olacak ve kendisi şaşırmadığı için sizi de beklenmedik hareketlerle şaşırtmayacaktır.

2- Köpeklerimizi dışarı çıkar çıkmaz serbest bırakmak, oynamasına izin vermek yerine onlarla önelikle bir süre yürüyüş yapmış olmaya gayret etmeliyiz. Böylece atılacak olan enerjisini bir nebze atacak ve yürüyüş esnasında komutlarınızı ve sizi takip edeceği için size daha çok odaklanacaktır.

3- Köpeklerimiz sakin ve dengeli bir tutumda olmadıkları sürece onları kesinlikle tasmasız bir şekilde bırakmamalıyız. Çünkü böylece onu başıboş ve lidersiz bırakmış oluyoruz ve tüm yaramazlıkların önünü açıyoruz.

4- Köpeğimizi dışarıda kontrol altında tutacağımız zamanlarda mamasını çıkmadan öne değil, eve geldikten sonra vermeye çalışalım. Egersiz anında da yanımızdaki ödül mamalarından vererek onu yönlendirelim. Bunun 3 faydası var; öncelikle komutlarımıza daha çok uyacaktır. İkinci olarak ise egzersiz ile mamasını kazandığını düşünecektir. Üçüncü olarak ise eve dönmek daha cazip bir hale gelecektir. Bu bilgiyi "Cesar Millan'ın köpeğini beslene ritüeli" yazımda da paylaşmıştım.

5- Köpeklerimizle birlikte yapacağımız yürüyüşler onların daha mutlu olmasını ve bizlerle birebir zaman geçirmeyi daha çok sevmelerini sağlar. Böylece zamanla serbest kaldıkları zamanlarda da onları çağırdığımızda severek bize gelmeyi ve komutlarımıza uymayı alışkanlık haline getirirler.

6- Son olarak Cesar Millan'ın hiperaktivite konsuundaki bazı önerilerini paylaştığım "Cesar Millan'dan hiperaktif köpeğinizi sakinleştirici 5 ipucu" yazıma da tekrar göz atıp bilgilerinizi tazeleyebilirsiniz.

18 Kasım 2010 Perşembe

Günün İpucu: Tasma Tutuşu

Köpeğimizle uyum içerisinde yürümenin en önemli sırlarından biri tasmayı tutuş şeklimizdir. Tasmayı gevşek bırakmamız köpeğimize ona güvendiğimizi ve diğer hayvanlara, insanlara zarar vermeyeceğini bildiğimiz mesajı verir. Çünkü tasmadaki gevşeklik ona etraftakilerin dost canlısı olup olmadığını anlayabilme ve yeri gelince kendini koruyabilme şansını tanır. 


Çok sıkı tututan veya sürekli çekilen köpeklerin sahipleriyle uyum içerisinde olmayı öğrenme ihtimalinin az olmasının yanısıra, çeşitli davranış problemleri görülme olasılığı da artmaktadır.

12 Kasım 2010 Cuma

Yolda Sakin Yürümenin Sırrı ve Faydaları

Hiperaktif yol maceralarını azaltmak için köpeğinize bir şey taşıtmanızı önermiştim daha önce. O yazımda Jessie'nin kemik taşıdığından bahsetmiştim. Zaman zaman farklı şeyler de taşıyoruz, nitekim bu sabah topumuzu taşıdık ve ağzımızdaki turuncu topla Nişantaşı yollarında cümle alemin neşesi olduk.:) Odaklanmanın doruklarındaki oğluşum dikkatini bir an olsun toptan ayırmaksızın yanımda yürüdü. Zaten artık çekiştirme sorunlarımız kalmadı çok şükür. Yakından köpek geçse bile öyle eskisi gibi deli danalar gibi sürüklemiyor beni. Allah nazarlardan saklasın aman eski haller geri gelmesin..:)

Jessie'yi ağzında bir şeyler taşırken yaptığım gözlemlere göre bunun faydalarını sıralayacak olursam;

1. Yerdeki yemeklere atlamıyor. Hatta bugün yerdeki koca kap içinde bulunan mamaların yanından sadece koklayarak geçti ve beni sevinçten deli etti bıdığım..:) Zira en büyük sorunumuz yerden yemek yeme bildiğiniz gibi.
2. Etraftaki tüm dikkat çekici kokular, köpekler, kişiler yok gibi. Görüyor ama bakmıyoruz; dikkat kesilip atlamıyoruz.
3. Adım başı durup tuvalet yapmıyoruz, yerlerdeki kokular üzerine çullanmıyoruz. Tempolu ve ritimli düzenli bir yürüyüş yapıyoruz. Çok keyifli..:)
4. Köpekler yemeklerini haketmeyi severler, içgüdüsel olarak mamalarını kazanmalarını gerektiğini düşünürler. Köpeğinize birşeyler taşıttıktan sonra onu ödüllendirdiğinizde kendisini işe yaramış ve mutlu hissedeceğine hiç şüphem yok. 
5. Özellikle Golden'lar için söyleyebileceğim bir özellik; herşeyi ilk önce ağızlarıyla algılamaya bayılıyorlar. Ee tabii bu durumda ağızda bir şey taşımak bizimkilere aynı zamanda en büyük ödüllerden biri.
6. Çekiştirme diye bir şey yok tabii tüm bu yazdıklarım kapsamında.

Hadi denemeyenler iş başına. Köpeğiniz çok da istekli olmazsa ilk olarak kocaman yapay kemiklerle başlayın, yola çıktıktan biraz sonra köpeğinize verin. Bir süre yürüyüş yapmış ve tuvalet ihtiyacını gidermiş olmasına dikkat edin. Son olarak bizimle yol maceralarınızı ve tecrübelerinizi paylaşmayı da unutmayın..:) Sevgilerimizle..
Jessie & Mehtap

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Köpeğinizle İlk Dışarı Çıkışlarınız İçin Öneriler

Sevgili arkadaşımız Burcu ve tatlı köpüşü Bueno Sumo yeni yeni dışarı çıkmaya başlıyorlar. Burcu Jessie ve benim ilk dışarı çıkışlarımızı sormuş, buyrunuz efendim..:)

İlk anı öyle iyi hatırlıyorum ki, Jessie nereye gireceğini şaşırmış bir şekilde delicesine korkmuştu. Arabalar, insanlar, mağazalar, kocaman kocaman binalar..:) Bir de biz direk Nişantaşı gibi bir yerde çıktık, düşünün kaosu..:) Ben onun öyle korkmasından çok endişe duymuştum, şansımıza o an yolda bir kadın gördüm çıkışımızın henüz ikinci dakikasında. Onun da köpekleri varmış hep, Jessie'yi alıp güzelce bir sevmişti ve bana bir-iki öneri vermişti. Allah kendisinden razı olsun diyorum, ikinci dakikada onunla karşılaşıp tavsiye almak beni çok rahatlatmıştı. Bu çıkışımızda amacımız karşıya veterinere geçmekti aslında ve taksiye binecektik. 5-10 dakika yürüyüp bindik, sonrasında veterinerin bahçesinde rahat rahat oynadı, dışarı biraz daha alıştı. Ancak direk dışarı çıkışlarında bir süre etraftan korktu, ilk 10-15 dakika kadar devam eden bir korkaklıktı bu ve sonra hemen alışıyordu. 

Ben onu seven insanlara her zaman izin verdim ve Jessie şu an her türlü canlıya çok düşkün, insanlara hep kendini sevdiriyor. Şimdiki aklım olsa bu kadar aşırı sosyalliğe izin vermezdim; çok sosyal olması güzel olmakla birlikte size odaklanmasını azalıyor. 

Kısaca toparlamak gerekirse köpeğin ilk dışarı çıkışlarında aşağıdakilere dikkat etmenin faydası olacağını düşünüyorum; 
  1. Başka köpek gördüğünüzde kesinlikle kaçmayın, koklaşmasına izin verin; ama fazla zaman kaybetmeden yürüyün
  2. İlk çıkışların az kalabalık yerlerde olmasına dikkat edin, park gibi müsait yerlerde dışarı alışmasını sağlayın
  3. Korkup tedirgin olduğunda çok fazla kucağınıza almamaya çalışın, rutin olay ve ortamlara alışmasını sağlayın
  4. Köpeğinizi herkese sevdirmeyin, aşırı sosyal olması size olan odağını azaltabilir
  5. Tepkilerinizi kontrol edin, köpeğinizi korkutabileceğini düşündüğünüz etkenler gördüğünüzde heyecanlanıp onu da etkilemeyin
Herkese köpeğiyle iyi ve keyifli gezintiler..:)

24 Ağustos 2010 Salı

Cesar Millan'dan Köpeğinizi Sakinleştirmek İçin Öneriler!

Aşağıdaki yazıyı Cesar Millan'ın web sayfasında gördüm ve çok beğendim. Türkçe'ye çevirerek sizlerle paylaşıyorum. 

Köpek psikolojisi hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursanız köpeğiniz size o denli bağlı olur ve size daha iyi eşlik eder. 
  • Köpekler insan değildir. İlgi ve sevginizin öncesinde bir lidere, egzersize ve doğru yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Onlara yalnızca sevgi vermek hayatlarında bir denge yaratmaz. Bu yüzden onun lideri olun ve onu yönlendirin. 
  • Köpeği sakinleştirmek onu ıslah etmek demek değildir. Köpek sahibinin ne istediğini (ne hissettiğinin ötesinde) köpeğine anlatabilmesi gerekir. Köpekler insanların korku, şüphe veya endişe duygularını alırlar. İzin verirseniz dominant olarak bu duyguları kullanmaya çalışırlar. 
  • Özellikle günlük yürüyüşleriniz esnasında tereddütsüz liderliği pratik etmeye çalışın. Kendi içinizdeki enerji köpeğinize yansıyacaktır.  
  • Köpeğinize günlük egzersizi için aynı saatte olmasına özen göstererek en az 45 dakika ayırın. Köpeğin düzenli bir şekilde çıkacağını bilmesi ona olumlu bir enerji verecektir. 
  • Köpeğinizden çocuğunuzdan beklediğinizden daha fazlasını beklemeyin. Onların da disipline istiyacı vardır. Kurallar, sınırlar ve limitler en az sevgi kadar önemlidir.
  • Köpeğinizin korkuları ya da dengesiz zihin dalgalanmalarını beslemeyin. Böyle anlarda başarılı bir senaryo düşünün ve köpeğinizin onu yapacağına inanın
  • Köpeğinizin enerji kaynağı sizsiniz; onun doğru örneği ve rol modeli olmaya gayret edin. 
  • Köpeğinizin zihnini zorlayın; köpekler hayatlarında ne yapacaklarını bilmek isterler. Bırakın köpeğiniz sizin ilginiz için gayret etsin. Sakin ve boyun eğer durumlarındayken ona gösterdiğiniz sevgi bu niteliklerini tutarlı bir şekilde devam ettirmesini sağlar.
  • Unutmamak gerekir ki köpeklerin de eğitimler ve çalışmalar sonrasında dinlenmeye ihtiyacı vardır. Zor anlarda onunla birlikte sonuna kadar mücadele edin, ancak sabırsız ve hırçın davranışlar sonrasında dinlenmesine izin verin .
Köpeklerimizin davranışları aslında bizim ne kadar öğrenebildiğimizi gösterir. Son olarak onların anı yaşadıklarını unutmayın!

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Jessie'nin Süper Gelişmesi

Bugün Jessie ile hem sabah hem de akşam Nişantaşı'ndan Taksim'e kadar yürüdük. Harbiye yolunun sonundaki Starbucks'ta oturup kahve içtik ve aynı yoldan geri döndük. Sabah biraz heyecanlı gibiydi, birazcık da yaramazlık yaptı. Ama akşam yanımda o kadar güzel yürüdü ki anlatamam. 

Asıl süper olan gelişmeye gelirsek..:) Jessie evde her komutu eksiksiz uygulayan bir köpek olmasına rağmen dışarıda işine gelirse yapıyor ve dış etkenlerden çok fazla etkileniyor. En büyük sorunları; dışarıdan yemek yemek, başka köpekleri görünce beni umursamamak ve kediler. 

Bir de ben bir şey almak için bir markete, dükkana, vs girdiğimde çoğu zaman arkamdan ağlar ya da sakin bir şekilde beklemez. Bugün 2 kez Starbucks, bir kez market, bir kez de pastaneye girerken oğlumu dışarıda oturttum ve tasmasını bir yere bağlamadan yanına koyup, "bekle" dedim. Her seferinde yerinden bir santim bile kıpırdamaksızın bekledi beni. Üstelik tüm beklemeleri sırasında dışarıda çok fazla çeldirici etken vardı; insanlar yanlarına çağırdılar, etraftan başkaları geçiyordu, gürültü vardı ve çoğunlukla beni göremiyordu. Buna rağmen hiç bir etkene tepki vermedi. Özellikle masalarına çağıran insanlara gitmemesine çok sevindim, çünkü masada yiyecekler vardı ve normalde yemek almak için direk gitmeye yeltenirdi. 

Bu gelişme beni o kadar mutlu etti ki anlatamam. Yemeğini yemiş olmasına rağmen eve gelir gelmez onu tekrar ödüllendirdim. Bekleme zamanlarında da zaten bol bol ödüllendirmiş ve sevmiştim. 

Umarım böyle devam eder, çok mutluyum ve oğlumla gurur duyuyorum..:)

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Köpeğinizin Yolda Sakin Yürümesi İçin Bir Öneri

Dünden önceki gün Jes'i çıkardığımda hergün geçerken yolumuzun üzerindeki otoparktaki abileri Jessie'ye beyaz press kemiklerden almış. Kemiği ben taşımamak için Jessie'ye verdim ve "hadi taşı kemiğini" dedim. :) Parka gidene dek tüm yol boyunca full konsantrasyon kemiği taşıdı ve etraftaki yemek, kedi, köpek vb. çeldirici objelere hiç takılmadı, sadece bakmakla yetindi. Parka vardığımızda "bırak kemiğini" dedim ve ufak bir ödül maması vererek ödüllendirdim. Zaten çimlik alana gelmiş olmamız da onun için ayrı bir ödüldü, kemikle uğraşmak son yapacağı şey olurdu. Parkta oynadıktan sonra dönüşte yine kemiğini ağzında taşıttım eve kadar ve yine aynı şekilde rahat rahat yürüdük. Eve gelince Jessie'nin ödülü tabii ki kemiğini yemek oldu. :) 

Köpeklerinin dikkati çok dağılan veya köpeği çok çekiştirenlere tavsiye edebileceğim bir öneri. Aynı zamanda yolda çok tatlı göründüğünü de söylemeden edemeyeceğim, gelen geçen herkes bir yandan gülmekten diğer yandan da "ayy şunun kemiğine de bak" gibi sevgi sözcükleri söylemekten geri kalmadı. Resim çekemedim o şekilde ama çekip sizinle paylaşacağım.