11 Ekim 2010 Pazartesi

Cesar Millan'la Keyifli Bir Röportaj

Cesar Millan ile National Geographic'in yaptığı kısa ve keyifli röportajı Türkçe'ye çevirip paylaşmak istiyorum. 

N.G: Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretebilir misiniz?
Cesar: Bunu hep yapıyorum; her köpek eğitilebilir. 10, 11, 12, 13, kaç yaşında olursa olsun köpeğinin zihninin açık ve genç olması yeterli.

N.G: Köpeklerle yaptığımız en büyük hata nedir? 

Cesar: Köpekleri insanlaştırmak. Onlarla sanki insanmış gibi konuşuruz ve onları kendi duygusal özlemimizi gidermek için kullanırız. Bir köpek Beverly Hills'te yaşadığını ve buna ne kadar para harcandığını bilmez; doğalarında yemek ve su için çalışmak gerektiği vardır.  Bu yüzden benim müşterilerimi de köpeklerine sadece tatlı olduğu için su ve yemek verenler oluşturuyor.

N.G: İnsanlar neden belli ırklara yöneliyorlar?
Cesar: Bu tamamen diğer insanlardan neler isteyip de alamadıkları ile ilgili; bu yüzden onu köpeklerinde arıyorlar.

N.G: Öyleyse siz bir pit bull aldınız, çünkü . . . ?
Cesar: Çünkü pit bull güç, kuvvet ve erkekliği temsil eder, Ferrari ya da Hummer kullanmak gibi bir şey.

N.G: Peki küçük bir Poodle?
Cesar: Daha dişi ve dekoratif.

N.G: Öyleyse kendi rehberliğimizle, isteklerimize göre seçim yapıyoruz.
Cesar: Evime geliyorum ve artık çok fazla şey duymuyorum. Köpeğimi görüyorum ve kim olduğumu anlıyorum; benim aynam gibi.

N.G: Görünüşe bakılırsa köpek problemlerini çözmek sahiplerin problemlerini çözmek ve onlara köpeklerine nasıl liderlik etmelerini öğretmek gibi bir şey, değil mi?
Cesar: Köpeğe ne yapması gerektiğini söylemezseniz yapmayacaktır. Müşterilerim oldukça güçlü ve nüfuzlu kişiler; dünyayı yönetiyorlar ama köpeklerini kontrol edemiyorlar. Köpeğe bir yürüyüşe gidip gitmek istemediğini sormazsınız, sadece tasmasını takar çıkarırsınız. Köpekler ilk önce birer hayvandır, sonra bir köpek, sonra ırk, sonra ismidir.

N.G: Peki başkanlar ve köpekleri?
Cesar: Amerikan başkanını Air Force One'dan inerken görürsünüz, her zaman köpeği önündedir, Beyaz Saray'a önce köpeği girer. Bill Clinton Labrador'unu kontrol edemiyordu. Nancy Reagan Bouvier'sini Kaliforniya'daki çiftliğine gönderdi. Daha sert ve güçlü bir köpeğin liderliği almasına izin vermemelisiniz. Bunu bir pit bull'a yapsalardı, belki de karşılaştığımız bu başkanlar olmazdı.

N.G: Fobik köpeklerle çalışıyorsunuz, sizin bir fobiniz var mı?
Cesar: En büyük fobim uçmak, ama yapıyorum.

N.G: Dünyada rehabilite edemeyeceğiniz bir canlı var mı?
Cesar: Babam. Anneme teşekkür etmesi ya da onu takdir etmesi için herşeyi yapıyorum ama Meksika kültürüyle yetiştiği için yapamıyor.

N.G: Aileniz meslek seçimizinle ilgili ne düşünmüştü?
Cesar: Doktor, avukat ya da mimar olmamı istiyorlardı.
 

N.G: Peki başardığınızda babanız ne hissetti?
Cesar: Hala Amerikalılar'ın köpeklerini yürütmek için bana neden para ödediklerini anlamıyor.

N.G: Ya anneniz?
Cesar: Annem tuvalet temizleyicisi de olsam beni severdi. Bu arada Amerika'ya ilk geldiğimde onu da yaptım.

N.G: Hangisi daha iyi davranışlı bir hayvandır; insan mı köpek mi?
Cesar: Köpekler

N.G: Köpekler düşünür ve hisseder mi?
Cesar: Hissederler ama düşünmezler. Düşünselerdi bizi mahkemeye bile verebilirlerdi.

N.G: Köpeklerden almamız gereken dersler nelerdir?
Cesar: Anı yaşamak. Ve dürüstlük, sadakat, bağlılık. Asla sizi arkanızdan vurmaz ya da yalan söylemezler.