Bu sabah Maçka Parkı'ndaydık ve gayet keyifli bir sabah geçirdik. Neler yaptık, yaşadık derseniz kısa notlarımz bir göz atın..:)
- Geçen hafta onun koştuğu yolda yürüyoruz diye beni azarlayan adamı bu hafta gayet sevgi dolu ve sıcacık bakışlarla bize bakarken yakaladım bir kaç kez..:) Çok hoşuma gitti.:)
- Parka yaklaştığımız an dışında Jessie hiç çekiştirmedi. Tüm karşıdan karşıya geçmelerde hemen oturup bekledi. Bayadır çekiştirmiyor aslında ama nazar değmesin diye pek bahsetmiyorum. :)
- Annesi Starbucks'tan kahve alırken oğluşu kılını kıpırdatmaksızın kapıdan annesini izledi. Hatta görenler oğlumun hallerine İnanamayıp "gözünü sizden hiç ayırmaz mı hep böyle?" diye sordular..:)
- Dönüş yolunda bir teyze uzaktan sevgiyle bakıp yanımızdan geçerken "Allahım bu ne güzellik, dünyanın 8. harikası" dedi..:)
- Eve yaklaşırken bize hep laf atan tayfa bugün beni güldürmeyi başardı; "Vay beee, uyuma bak, köpeğin tasmasıyla kızın kıyafeti ve gözlüğü aynı renk, günün şıkları..". Yüzlerine gülmedim tabii, zira hergün bize neler çektiriyorlar.
- Yolda yürürken çok sert bakışlı olan birkaç insan Jessie'nin ağzındaki turuncu topa tebessüm edip bizi izledi. Sert ve çatık kaşları düzeltmek pek hoşumuza gitti..:)