30 Nisan 2010 Cuma

Şaşkın ve Dikkatli Bakış
















Backhaus'un ardindaki parkta çektiğim enfes bir poz... Telefonla çekmeme rağmen fena çıkmamış..

27 Nisan 2010 Salı

Borçu ve Jessie


www.flickr.com

Mehtapp's Borçu and Jes 1 photoset Mehtapp's Borçu and Jes 1 photoset

www.flickr.com

Mehtapp's Borçu and Jes 2 photoset Mehtapp's Borçu and Jes 2 photoset

www.flickr.com

Mehtapp's Borçu and Jes 3 photoset Mehtapp's Borçu and Jes 3 photoset

Jes ve Borçu Maçka Parkı'nda

Borçu'yu uzaktan görünce önce biraz çekinirsiniz.
Korkunuzu yenip de yaklaşırsanız kendinizi birden çılgın bir sevgi çemberi içinde bulursunuz.
Pitbull edası ve üzerinize atlayıverecekmiş gibi bakışlar atan Boxer kırması Borçu gerçekten de üzerinize atlar ama yalnızca sarılıp öpmek için. :) Böyle sevgi dolu köpek görmedim desem yeridir.
Jessie'yle Maçka parkında klasik mekanımıza gittiğimizde Borçu ve sahibi orada oturuyorlardı. Temkinli bir şekilde önce sahibine "bir şey yapar mı" diye sordum ve "hayır, tam tersi çok oyuncudur" yanıtını alınca Jes'i saldım gitti. :)
İşte Jes ve Borçu'nun uzun süren oyunlarından enstantaneler;

17 Nisan 2010 Cumartesi

Bakımlı tüyler

Köpeklerde tüy bakımı, hem sizin hem de onun sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Peki, bu bakımı nasıl yapacağınızı ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz? İsterseniz yazıyı bir okuyun, belki yeni bir bilgi size yardımcı olur...
Herşeyden önce köpek postlu bir hayvandır. Bu post, onun dış etkilere karşı korunmasını sağladığı gibi görünümünü güzelleştiren bir değer de taşır. Köpeklerin bir bölümünün tüyleri kısa, bir bölümünün orta uzunlukta, bir bölümünün ise oldukça uzundur. Doğal olarak uzun tüylü türler, daha büyük ve özenli bir bakım gerektirir. Özellikle tüy değiştirme zamanı olan ilkbahar, ve sonbahar süresince, bu iş daha büyük bir önem kazanır. Gerekli bakım yapılmadığı takdirde, köpeğin yaşadığı tüm çevre tüy döküntüleriyle dolar. Bu ise insanların sağlığı açısından büyük sakıncalar içerir. Köpek için ise başka açıdan önem taşır.


Fırçalanmayan ve bakılmayan tüyler, köpeği rahatsız eder, kaşındırır. Onları kendi çabasıyla düşürmeye çalışır. Bu ise yaralanmasına, cildinin çizilmesine ve mikrop kapmasına yol açabilir. Bazı deri hastalıkları ortaya çıkabilir. Bütün bu sakıncaları önlemek, köpeğin sağlıklı bir cilde ve tüylere sahip olmasını sağlamak için, normal zamanlarda günaşırı, tüy dökümü süresince günde bir kez fırçalamak yararlı ve gereklidir. Ancak, derinin bu devre içinde son derece hassaslaştığı unutulmamalı, sert kıllı fırçalar kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Köpeğin özel bakım gerektiren bir tür olmadığı durumlarda, genel olarak şöyle bir yol izlenebilir. Tüylerin fırçalanmasına baş üstünden başlanılır ve orta sertlikteki kıl fırça ile hayvanın gerisine doğru sıkıca sıvazlanarak taranır. Sırt bölgesinin taranması bitince, göğüs yöresi ve köpeğin yanları aşağıya doğru ayaklara varıncaya değin düzenli sıralar halinde fırçalanır. Bundan sonra kıllar çıkış yönünün tersine, bir kez daha fırçalanır. Bu tarayış, kıl diplerini güçlendirdiği, deriye masaj yerine geçtiği gibi, kıl diplerine yerleşmiş bulunan toz ve zararlı maddeleri de kabartır. Bundan sonra, yeniden düzgün yönde bir fırçalama ile tüy bakımının birinci aşaması bitirilir.

Islatıldıktan sonra sıkılarak suyu iyice alınan pamuklu bir bez parçası, eski bir fanila ile köpeğin tüyleri çıkış yönünde bastırılarak silinir. Göğüs, karın, bacak ve bacak araları iyice temizlenir. Bu arada deri iyice araştırılarak, kene, pire gibi zararlıların bulunup bulunmadığına bakılır. Eğer görülürse önlemleri alınır.

Kısa Tüylü Köpeklerin Taranması: Kısa tüylü köpeklerin taranmasında kısa ve yumuşak kıllı fırçalardan yararlanılır. Sert ve uzun kıllı fırçalar kullanım bakımından elverişsiz olduğu gibi, köpeğin derisini de çizebilir. Bundan sonra tüylerin çıkış yönüne doğru yapılan fırçalanmayla bütün toz ve pislikler atılır. Köpeğin tüyleri düzenli, parlak ve sağlıklı bir görünüm kazanır.

Uzun Tüylü Köpeklerin Taranması: Uzun tüylü köpeklerin taranmasında, uzun ve sert kıllı fırçalardan yararlanılır. Böylece sık ve uzun tüylerin arasına girip onları temizlemek ve havalandırmak, düzen vermek mümkün olur. Bu amaçla, dişleri aralıklı taraklardan, tel fırçalardan da yararlanılabilir. Özellikle Kaniş gibi tüyleri kıvırcık ve sert olan türlerin tüy bakımında böyle taraklar ve tel fırçalar gereklidir.

Bu nedenle uzun kürklü ırklar Koli veya uzun tüylü Alman Çobanı gibi köpekleri her gün ilk önce fırça ile taramaya başlayın daha sonra düz fırça ile ve son olarak geniş aralıklı tarak ile tarayarak kürkü temiz ve düzenli bir hale getirin.

Kıvrık tüylü köpeğiniz varsa sert ve sıkışık dış kürk ile hassas alt kürke sahip olduğunu unutmayın. Bu tip ırklar içinde günlük tarama ve fırçalama gereklidir.Ölü tüylerin tarak veya el ile alınırak yeni çıkan tüylere yol verilmesi gerekir.

Kaniş ve Terier gibi küçük kıvrık ve fazla dökülmeyen kürk tipi için fırçalamaya gerek yok diye düşünebilirsiniz.Yanlış yapmayın. Her ırktan köpek kürkün temiz ve düzgün görünmesi için düzenli fırçalanmaya ve bakıma ihtiyaç duyarlar.

İpeksi kürke sahip olan ırklar Yorkshire Terrier veya Afgan tazısı gibi yine günlük fırçalanmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Düz ve kaygan nitelikli bir fırça kullanınız, kürkü parlatmak için sık aralıklı fırçanızı ve son olarakda geniş aralıklı tarağınızı kullanınız.

Son kürk tipi ise çok fazla taramaya ihtiyaç duymamaktadır.Bu ırklardan Labrador günlük fırçalamaya ihtiyaç duyar iken diğer ırklar Boxer ve Dalmaçyalı ise elimize giydiğimiz lastik veya kauçuktan yapılmış fırçalar ile hızlı bir şekilde taranabilir.

KOLAYIKLAR:
  • Köpeğinizi taramak ve banyo yapmak için sakin ve rahat zamanını seçiniz.Yürüyüşden sonra veya enerjisini harcadığı oyundan sonra daha sakin duracaktır.
  • Rahat durmasını öğretmek için yanınızda sevdiği bisküvilerden bulundurun ve ödül olarak verin.
  • Köpeğinizi bir masanın üzerinde (Köpek ırkına bağlı) taramanız daha kolay olur.Masanın dengeli olduğundan ve kaymadığından emin olun.
  • Köpeğiniz rahat durmuyor veya bakım yapmakta zorlanıyor iseniz yardım isteyin.
  • Tararken vücudunu kontrol edin.Ur,şişlik,sivilce,çizik,kızarıklık, dokununca acıyan bir bölge kanama, iltihap, tüy dökülmesi, pire, kene ve yabancı cisimler gözünüze çarparsa lütfen bir veteriner hekime başvurun.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Kalça Çıkığı

Jes'in küçüklüğünden beri gittiğimiz veteriner karşıda olduğu için son zamanlarda biraz problem yaşamaya başlamıştık, Jes'in trafikte midesi bulanıyor veya özellikle de hasta olduğu zaman onu yolda da yoruyor olmak hoşuma gitmiyordu. Veterinerimizi çok seviyoruz ve çok güveniyoruz ama birkaç kez oğlumu hasta halinde yolda harap etmemek için veterinere götüremedim ve bu durum beni rahatsız etti. Bu yüzden son zamanlarda aklımda "acaba eve yakın bir yer de bulsak mı" fikri vardı. Sonuç olarak araştırdım ve bir arkadaşımın da tavsiyesi ile evimize yakın bir yere gidip bir göz atmaya karar verdim.

Veteriner genel muayene sırasında Jes'i gözlemledi ve kalça çıkığı olabileceğini söyledi. Sebepler;


- Bazen otururken arka patilerinden birini yere tam olarak basmaması
- Yürürken çok fazla kalçasını sallaması
- Yatarken bazen dümdüz değil de yan yatması
- Arka bacaklarının alt kısmında az tüy olması ve bu bacakların biraz ince olması


Elle muayene esnasında herhangi bir ses ya da ters bir durum tesbit edilmedi ya da ben moralman çok göçmüş olduğum için bana söylenmedi. Hemen röntgen çekilmesini istedim ama solüsyonun değişmesi gerektiği için Pazartesiye randevu aldık ve akşam gittik. Röntgenler temiz çıktı fakat risk 18 aylığa kadar devam ettiği için her ay kontrol etmemiz gerekirmiş. 1 ay çok sık bir periyot gibi düşündüğüm için sordum, belki 45 günde bir de olabileceği fakat olası bir durumda hemen müdahale etmek için daha sık yapılmasının iyi olacağını söyledi veteriner. 



Önerdikleri;
- Hemen Glikozamin tablet takviyesi (günde 2 tane)
- Calcium tabletim hemen kesilmesi (günde 4 veriyordum)
- Mamanın eklemler için daha faydalı olan Eukanuba tavuklu ile değiştirilmesi
 

İlk ikisini uygulamaya başladık, mamayı değiştirmedik henüz. Kalça çıkığı konusunda pek bilgi sahibi değilim. Merak ettiklerimi araştırıp netleştireceğim.
- Her ay röntgen ışınlarına maruz kalmanın riski var mıdır?
- Kalça çıkığında ameliyat sonrası köpek eski hayatına aynen devam edebilir mi?
- Erkek köpeklerde de kısırlaştırma zorunlu mu?

6 Nisan 2010 Salı

Giller 2011 Fotoğraflarımız

Vee işte takvim ve ajandalarda yer alacak fotoğraflarımız.
Minnoşumun evdeki 2. günü, 13 Aralık akşamı, Jessie 58 günlük. Bu süper fotoğrafı çeken Sanat Ailesi'nden Turgut'a teşekkürü borç biliriz. Ek olarak da yüzsüzlük yapıp "ressam adam fotoğraf çekmez, resmini yapar" deriz utanmadan..:)

Aslında çok da güler yüzlü olmayan oğlumun belki de ilk gülen resmi. 20 Mart akşamı Gülden çekti. Oğlum Gülden cici annesini çok seviyor, Gülden her ne kadar Zuzu'dan dolayı dese de Zuzu olmasa da Gülden'in bağrına atılıyor. Gülden hep kucaklayıp bağrına basıyor ve yanağına dayıyor çünkü, kim nasıl severse öyle yaklaşıyor şebek.


Bir de oğlum artık hep gülüyor, Zuzu'dan bulaştı, pek de iyi oldu. :)

Giller Takvimi

Giller, 2005 yılında Kedi, Köpek ve Kangal fotoğraflarıyla hazırlanan takvimlerle yayın hayatına başlamış ve o zamandan beri her yıl inanılmaz sayıda kedi ve köpek fotoğrafının takvimde yer alması için başvuru almaya başlamış. Fotoğrafın yanında sahibinin adı ve kısa bir notu da bulunuyor.

Velhasıl, biz de başvurumuzu yaptık ve Jes'in 2 fotoğrafı takvim ve ajanda da yer alma hakkını kazandı. Öncelikle başvuru yapmak için hala süre geçmiş değil ve başvuru bilgileri aşağıdaki gibi, daha sonra da resimlerimizi paylaşacağız.


GILLER'LE 365 GÜN
SİZİN KEDİNİZ KÖPEĞİNİZ DE TAKVİM YILDIZI OLABİLİR!
Giller’le 365 Gün Kedi Takvimi ve Giller’le 365 Gün Köpek Takvimi Kedi-Köpek sahiplerinden gelecek fotoğraflarla yayınlanacak.
Kedinizin – Köpeğinizin sizin objektifinizden fotoğrafını Giller’e göndererek,
2011 Giller’le 365 Gün Takvim sayfalarında kendi sözlerinizle yerinizi alabilirsiniz.
Başvuru Koşulları;
1- Köpeğinizin fotoğrafı, dijital fotoğraf makinesiyle çekilmeli ve JPG formatında takvim@giller.com.tr adresine gönderilmeli.
2- Dijital baskı makinelerinin baskı tekniği bu takvimin üretimi için uygun değildir. Matbaa baskısına uygun kareler gönderilmesi teknik zorunluluktur 
3- Kopya, alıntı, taranmış ve cep telefonuyla çekilen fotoğraflar kullanılmayacaktır.
4- Fotoğraflarda insan görüntüsü olmamalıdır.
5- İnsanları ve hayvanları aşağılayıcı, vahşet, cinsellik ve duygu sömürüsü içeren fotoğraflar, imha edilecektir.
6- Hareketli fotoğraflar, güzel portreler, mizahi anlık çekimler, özel günleri yansıtan nadir enstantaneler yansıtan fotoğraflar öncelikle tercih edilecektir.
7- Takvimde yer alacak fotoğraflar Giller fotoğraf editörleri tarafından seçilecektir.
8- Köpekler, 365 Gün Takvimi yapraklarında sahiplerinin kaleminden tanıtılmaktadır. Bu nedenle, köpeğinizin ismi, cinsi, yaşı, kişiliği ve onlar hakkında söylemek istediklerinizi içeren, 2-3 satırlık bir yazınında fotoğrafla birlikte gönderilmesi zorunludur.
9- Köpeğinizin fotoğraf ve yazısını takvim@giller.com.tr adresine gönderirken adınız, soyadınız, yaşadığınız yer, iletişim adresiniz gönderide tam olarak belirtilmelidir.
10- Gönderilen fotoğraflar Makro Reklamcılık Limited Şirketi'nin malı haline gelir, fotoğraflar geri yollanmaz.
11- Makro Reklamcılık Limited Şirketi, farklı bir tasarım için gerektiğinde bütün Giller takvim, ajanda ve diğer tüm ürünlerde, basında, reklamda ve promosyonda karşılıksız olarak gönderilen fotoğrafları kullanabilir.
12- 30 Nisan 2010 tarihine kadar elimize ulaşan köpek fotoğraflarından, baskıya uygun bulunan Köpek fotoğraflarıyla “2011 Giller’le 365 Gün Köpek Takvimi” hazırlanacaktır. Bu tarihten sonra gelen fotoğraflar dijital ortamda saklanarak, gelecek yıllarda kullanılacaktır.
Güzel bir anı ve hediye olacağını düşündüğüm bu takvim ve ajandalardan bir sürü alacağım garanti. :)

5 Nisan 2010 Pazartesi

Haftasonu ve Haftanın İlk Günü

Bir türlü fırsat bulup da yazamadım. Saat 12 ve daha şimdi oturuyorum yerime. Bebişim de fosur fosur uyumakta. :)

Haftasonu her 2 gün de Maçka parkındaydık. İki günümüz de gayet güzel geçti. İlk gün Zuzular ve yeni arkadaşımız Semih ile Rokko (5,5 aylık Labrador) ile beraberdik ve kaç saat kaldık hakikaten bilemiyorum. İlerleyen saatlerde Gülden'in kardeşi Özden ve arkadaşı Çiğdem de geldi ve kafede tavla bile oynadık. Rokko uslu uslu otururken bizimkiler kudurdu da kudurdu. Hiperaktivitenin doruklarında yaşıyorlar bu ikisi zaten, al birini vur ötekini, hık deyip burnundan düşse bu kadar olabilir.


Pazar ise yine değişik bir gün oldu. Yine parkta hayatını karavında gezerek yaşayan bir Alman ressam ile karşılaştım. Bu ressamlar hep böyle uçarı, serseri oluyorlar galiba, söz meclisten dışarı, Sanat ailesine sevgiler..:) Geçen hafta Nişantaşı'nda bir karavan görmüştüm her yeri grafik ve ışık kaplı, karşılaştığım Alman'ın karavanıymış. Yunanistan'dan gelmiş ve 3 ay kalacakmış, sonra vize uzatıp tekrar gelmeyi düşünüyor hatta, iş bulursa da çalışacakmış, şu an web sitesinden para kazanıyormuş. Yalnız baya komikti amca, daha ucuz diye su yerine kola içiyordu..:)) 2 tane de köpeği vardı Yunanistan'da sahiplendiği. Ben de Almanca otur, yat ve zıpla demeyi öğrenip (sözde lisede okuduk Almanca..:)) köpeklere yaptırdım. Eğitimde dil sınırlarını da aştım böylece. Sonra Semih ile karşılaştık yine, o da bizle takıldı, sanırım 6'ya kadar falan oralardaydık. Allahtan Jes Cumartesi günü yaptığı gibi suya atlamadı bu kez, ama bol bol piknikçilerin yanında sevimli bakışlar atıp taciz ederek paskalyaları, pastaları götürdü. İnsanlara vermeyin diyorum, anlatamıyorum, zaten ishal oluyor sürekli ve bunlar da körüklüyor tabii ki. Cumartesi akşam neler yediyse yine bir garipti dışkısı ama sanırım yediği çimlerden ötürü yeşillik olması dışında sorun yoktu.
Aslında aşımız da vardı bu hafta ama gidemedik, oğlum kocaman oldu, taksiyle gidiyorduk ve bu kez biraz çekindim binmeye. Çünkü zıp zıp zıplıyordu ve takside kimbilir nereleri kemirir, neler yapardı. Arkadaşım götürecekti ama o da programını değiştirince aşısız kaldık şimdilik, demek ki neymiş, programımızı başkalarının vaatlerine göre bozmuyormuşuz, "tecrübeyle öğrenme" oldu.


Bugün de akşama kadar işteydim, baya da yoğundu aslında hiç kalkamadım yerimden. Akşam da Gülden geldi bize geldi Zuzu'yla. Oturduk konuştuk baya, sonra da biraz gezdik. Durumlar bundan ibaret şimdilik. Milyonlarca fotoğrafımız var ama Jes fotoğraf makinasının kablosunu kemirdiği için aktaramıyorum, sıpa yaa, tam kerata..:)
İnşallah aktaracağım en kısa sürede.